Avustralya'da uzun süredir devam eden selle birlikte yaz sıcaklarının zirveye ulaşması, zararlı böcek istilasını da tetikledi. Ülkede çekirge ve örümcek istilası patlak verdi. Hızla çoğalan örümceklerin ağı etrafı hayalet gibi sararken, istilacı sivrisinekler de Avustralyalılara virüs bulaştırmaya başladı. Uzmanlar durumun iyice kötüleşebileceğini ve istilanın korkunç boyutlara ulaşabileceğini söylüyor.Avustralya'nın Yeni Güney Galler eyaleti (NSW), şimdiye kadarki en yağışlı Kasım ayının ardından, yağışlı havalar nedeniyle göçmen çekirge ve sivrisinek sayılarındaki istenmeyen artışa karşı kendini hazırlıyor.UZMANLAR ''İSTİLA KAPIDA'' DİYORAvustralya Müzesi sergi yapımcısı David Bocks Perşembe günü Xinhua'ya "Yılın başında yağışlı bir yaz geçirdik, ardından ılıman kış ve yağışlı bahar geldi, şimdi de yağmurlar geri döndü ve La Nina etkisi nedeniyle muhtemelen bu yağmurlar devam edecek, bu nedenle istila potansiyeli kesinlikle var" dedi. Avustralya Çekirge İstilası Komisyonu, Aralık'ta yaptığı güncellemede, NSW'nin komşusu olan Victoria eyaleti yakınlarındaki Riverina bölgesinde büyük olasılıkla sürü oluşumu ile birlikte genel popülasyon seviyelerinde bir artış olabileceğini ve bu durumun bölge çapında olası bir istilaya yol açacağını belirtti.
REKLAM

ads by AdMatic
ÇEKİRGELER HIZLA ÇOĞALIYORBu arada, NSW'nin batısındaki Murray bölgesindeki çiftçiler, yaklaşık on yıldır ilk kez çok sayıda çekirge sürüsü görüldüğünü bildirdi. Bir çekirge türü olan göçmen çekirgeler, bir seferde 50'ye kadar yumurta bırakan dişileri sayesinde olağanüstü bir şekilde çoğalabiliyor ve bu döngü, birkaç hafta içinde defalarca tekrarlanabiliyor.ANİDEN GÖKLERDEN İNİYORLARBocks'un belirttiği gibi, yiyecek arayan yüzbinlerce açgözlü çekirge bir gecede yaklaşık 500 km uçup, aniden göklerden inerek bir gün içinde bir tarladaki ekinlerin veya meradaki otların tamamını yiyebiliyor.BİR DİĞER TEHLİKE DE SİVRİSİNEKLERAvustralya'da yaz mevsiminde yüksek sayılarda geri döneceği tahmin edilen bir başka bela da sivrisinekler veya Avustralya'da yaygın olarak adlandırıldığı gibi "mozzi'ler". NSW Sağlık Patolojisi entomologu Dr. Cameron Webb Perşembe günü Xinhua'ya, uygun üreme koşulları oluştuğunda, çok çeşitli kan emici böceklerin sayısında artış görmeyi beklediğini söyledi.''ISIRIKLARI YUMRUK ETKİSİ YARATIYOR''Webb, "NSW'de birçok farklı sivrisinek türü var. Arka bahçelerimizdeki tipik sivrisinekler nispeten küçük, ancak NSW'nin batısındaki su altında kalan bölgelerde üreyen sivrisineklerin oldukça büyük olma eğilimi var ve ısırıkları yumruk etkisi yaratabilir" dedi. Webb, bu büyük zararlıların yumurtalarını taşkın yatakları, sulak alanlar ve çalılık alanlarda bıraktığını ve ideal koşullar oluşana kadar yumurtalarının uzun yıllar yerinde kalabileceğini söyledi.KİLO KAYBINA YOL AÇAN VİRÜS TAŞIYORLARSivrisinekler, Avustralyalıların iyi bildiği bir tahriş sebebi olmanın ötesinde, kilo kaybına neden olan Ross River virüsü gibi hastalıkları bulaştırabiliyor. Webb bununla birlikte, normalden daha fazla sivrisinek olsa bile, bunun otomatik olarak daha fazla patojen yayılacağı anlamına gelmediğini de aktardı. Webb, şöyle devam etti;Sivrisinek kaynaklı hastalıkların salgınlarını tahmin etmek inanılmaz derecede zordur ve sadece sivrisinekleri ve yaşam alanlarını değil, aynı zamanda bu patojenleri barındıran yerel vahşi yaşamı da anlamayı gerektirir. Bölgede yaşayanların sivrisinek ısırıklarından kaçınmak için önlem alması ve sivrisinekleri izleyen yerel sağlık yetkililerinin yapabileceği patojen aktivite erken uyarılarına dikkat etmesi önemli."

Avustralya, besin zincirine tehdit teşkil eden ve 6 milyon vahşi kediyi yok etmek için genetik teknolojiyi kullanmayı planlıyor. Vahşi kediler, her yıl 530 milyondan fazla kurbağa ve sürüngenin yanı sıra 450 milyon memeli ve 270 milyon kuşu öldürmeleri sebebiyle çeşitli ülkelerin hedefinde yer alıyor.

Yerli türleri tehdit etme konusunda Avrupa tavşanlarından sonra ikinci sırada olan 'Vahşi kediler her yıl 530 milyondan fazla yerli kurbağa ve sürüngenin yanı sıra 450 milyon memeli ve 270 milyon kuşu öldürmeleri sebebiyle' başta Avustralya olmak üzere çeşitli ülkeler için büyük bir problem teşkil ediyor.

İSTİLACI TÜRLERİ ORTADAN KALDIRMAYI PLANLIYORLAR

Avustralya hükümeti de bu sebeple, gerekirse 'genetik biyo-kontrol seçeneklerini' devreye sokarak doğal vahşi yaşamı korumayı ve arazide yaygın tahribatlara neden olan istilacı türleri ortadan kaldırmayı planlıyor.

HAVA YOLUYLA ZEHİRLİ SOSİSLER BIRAKILMASI GÜNDEMDE

Avustralya hükümeti 2015 yılında yaptığı açıklama ile 5 yıl içerisinde 2 milyon vahşi kediyi öldürmeyi planladığını duyurdu. Kullanılacak teknikler arasında yemleme, ateş etme ve zehirleme bulunurken, önerilen planlar arasında, hükümetin büyük vahşi kedi popülasyonlarına sahip olduğu bilinen bölgelere hava yoluyla zehirli sosisler bırakması da yer alıyor. Bütün bu çabalara rağmen, vahşi kediler Avustralya'nın yerli türlerine zarar vermeye devam ediyor. Avustralya Bilim Kurumu, İngiliz Milletler Topluluğu Bilim ve Endüstriyel Araştırma Devlet Dairesi (CSIRO) tarafından yayınlanan bir raporda, vahşi yaşamı tehdit eden istilacı hayvanları yönetmeye yönelik yeni bir rota çizildi.

GENETİK KONTROL

Rapora katkı sunan araştırmacılardan Andy Sheppard, istilacı türlerin yayılmasını durdurmak için acil ve koordineli eyleme ihtiyaç olduğunu söyledi. Sheppard yaptığı açıklamada, "Önleme, zararlıların yayılmasını kontrol etmeye çalışmaktan çok daha ucuz ve etkili olacaktır. Gelişmekte olan teknolojileri güvenli bir şekilde kullanmamız, biyogüvenlik araştırma ve inovasyon sistemimizi canlandırmamız, uzun vadeli, stratejik araştırma ve geliştirmeye yatırım yapmaya devam etmemiz gerekiyor" diye konuştu.Raporda vurgulanan teknolojilerden biri de genetik kontrol. Rapora göre bu yöntemin, 'yeni işgalcileri durdurmak için büyük bir potansiyele sahip olduğu' ifade edildi. İstilacı türleri kontrol etmenin farklı bir yolu olduğu ifade edilen genetik kontrolün, son yıllarda bilimsel makalelerde de yer aldığı vurgulandı. CSIRO raporunda "İstilacı popülasyonlardaki tüm yavruların yalnızca tek cinsiyetli doğmasını sağlamak gibi genetik biyokontrol seçenekleri; sazanlar, kara kurbağaları, kemirgenler, tavşanlar ve potansiyel olarak vahşi kediler gibi yaygın zararlıları kontrol etme mücadelesini önemli ölçüde değiştirebilir" dedi.

MEMELİLERİN TÜKENME ORANI EN YÜKSEK ÜLKE

Avustralya'nın günümüzde memeli neslinin tükenmesi konusunda en yüksek orana sahip olan ülke olduğu belirtiliyor. Raporda yer alan bilgiye göre, iklim değişikliği ve aşırı hava olayları, istilacı türlerin yayılmasına yardımcı oluyor.Raporda, vahşi kedilerin yakın zamanda yangınlara maruz kalan alanları hedef alacağı belirtildi. Çünkü cüce sıçanlar gibi vahşi kedilere av olan hayvanların da saklanacak hiçbir yeri kalmıyor. Raporun ortak yazarı Andreas Ganzing, istilacı türlerin daha fazla yayılmasını önlemek için tüm Avustralyalıların birlikte çalışması gerektiğini ifade ediyor.