Esenyurt'ta dün akşam iki grup arasında başlayan tartışma, kavgaya döndü. Taraflardan biri sokaktaki iş yerine sığınırken, diğer grup o iş yerini taşladı. Olay sonrası sokağa çıkan bir grup ise "Burası Türkiye, Suriye değil" sloganları attı.İstanbul'da Esenyurt ilçesine bağlı Bağlarçeşme Mahallesi Bağlar Çeşme Caddesi'nde biri yabancı uyruklu, iki kişi arasında henüz bilinmeyen bir nedenle kavga çıktı. Kavgaya çevredekiler de dahil oldu.İŞ YERİNİ TAŞLADILARTaraflardan biri, cadde üzerindeki iş yerine sığındı. Pasaja sığınan kişiyi kovalayan 30-40 kişilik grup, pasajın dış kapısına taş atarak zarar verdi. Bunun üzerine hızla iş yerinin kepenkleri kapatıldı. Öfkeli grup, kepenklere yumruk ve tekmeler ile vurmaya başladı. İki kişi, aldığı darbeler ile hafif şekilde yaralandı.
"BURASI TÜRKİYE, SURİYE DEĞİL"Grubun, iş yerine saldırmasının ardından sokaklarda, "Burası Türkiye, Suriye değil" sloganıyla yürümesi dikkat çekti. O anlar çevredeki insanlar tarafından kameralarca kaydedildi.İSTANBUL VALİLİĞİ: 7 KİŞİ GÖZALTINA ALINDIOlayına ilişkin 7 kişi gözaltına alınırken İstanbul Valiliği yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Esenyurt ilçemiz Bağlarçeşme Mahallesinde bulan bir pasaj içerisinde dün saat 20.20 sıralarında biri yabancı uyruklu, iki şahıs arasında kavga meydana gelmiştir. Olay sonrasında 30-40 kişilik grubun, pasajın dış kapısına taş atarak zarar vermeleri üzerine, güvenlik güçlerimizce yapılan müdahale sonucu kalabalık grup dağıtılmıştır. Meydana gelen 'Genel Güvenliğin Tehlikeye Sokulması' olayı nedeniyle İl Emniyet Müdürlüğümüzce yürütülen çalışmalarda; (4)'ü Suça Sürüklenen Çocuk olmak üzere (7) şüpheli yakalanmış, diğer şahısların yakalanması için çalışmalar devam etmektedir. Konuyla ilgili adli soruşturma başlatılmıştır."İÇİŞLERİ BAKANI YARDIMCISI: ÜMİT ÖZDAĞ'A YAZIKLAR OLSUNİçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı ise dün akşam yaptığı paylaşımda "Esenyurt'ta Filistinli bir kişiyle sigara isteme nedeniyle başlayan tartışma kolluk kuvvetlerimizin müdahalesi ile sona erdi. Sorumlular gözaltına alındı. Yabancı düşmanlığı üzerinden oy avcılığı yapmaya çalışan Ümit Özdağ ve benzerlerine yazıklar olsun!" ifadelerini kullandı.

İzmir'in Güzelbahçe ilçesinde, üç Suriyeli sığınmacı işçi 23 yaşındaki Mamoun al-Nabhan, 21 yaşındaki Ahmed Al-Ali ve 17 yaşındaki Muhammed el-Bish'in kaldıkları odaya benzin dökülüp, gece uykudayken öldürülmesinin yankıları sürüyor. 16 Kasım'daki saldırıda yaşamını yitiren sığınmacıların aileleri, 'adalet' talep ediyor.İzmir'de uykudayken kaldıkları odaya benzin dökülüp, yakılarak öldürülen üç Suriyeli işçinin aileleri "Adalet istiyoruz" dedi.Hayatını kaybeden Muhammed el-Bish'in ağabeyi Ahmed el-Bish, "olayın ırkçı duygularla işlenmesinin ürkütücü olduğunu" söyledi. Ahmed El-Bish, "Toplumun içinde ırkçılar var. Biz mülteciler olarak kimseyi dışlamıyoruz. Maalesef toplum içerisinde bize karşı olan nefret söylemleri bizi çok üzüyor" ifadelerini kullandı.
"EN AĞIR CEZAYI ALSIN"Ahmed el-Bish, "Burada ne kadar maaş verirlerse ona razı oluyoruz. Düşük maaş almamız bizim suçumuz değil. Ama Türk işçilerin bakışına göre biz sanki onların işlerini elinden alıyormuşuz gibi görünüyor" dedi. Siyasetçilere de seslenen Ahmed el-Bish, adaletin yerini bulmasını, katilin en ağır cezayı almasını istediklerini vurguladı."BİZİM YAŞADIĞIMIZ HAYAT DEĞİL"Yaşamını yitiren Ahmed al-Ali'nin ağabeyi Hüseyin al-Ali ise, "Bu insanlar son dönemde aşırı bir ırkçılığa yöneldiler. Niye bizi dışladıklarını, sevmediklerini bilmiyoruz. Bizim bu yaşadığımız hayat değil" dedi.Hüseyin al-Ali de kardeşi için 'adalet' istedi. "Yapılan vahşilik, vicdansızlıktır" diyen Mamoun al-Nabhan'ın ağabeyi Ahmed al-Nabhan da "Bu kadar vahşilik olmaz. Adaletin uygulanmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.

New York Times'da yayınlanan makalede, Beşar Esad'ın ortakları ve akrabaları tarafından kurulan milyarlarca dolarlık yasa dışı uyuşturucu endüstrisinin, Suriye'nin yasal ihracatını geride bıraktığı ve ülkeyi dünyanın en yeni uyuşturucu devletine dönüştürdüğü savunuldu.

Amerikan New York Times gazetesi, Suriye'deki Beşar Esad'a yakın isimlerin yasa dışı uyuşturucu üretip satarak ülkeyi bir "narko-devlete" dönüştürdüklerini ileri sürdü.Ülkenin başlıca üretiminin, Suudi Arabistan ve başka Arap ülkelerinde yaygın olarak kullanılan uyarıcı hap olduğu vurgulanan makalede, faaliyetlerin tüm ülkeye yayılan üretimhanelerde, hapların ihraç edilmek üzere gizlendiği paketleme tesislerinde ve onları yurt dışındaki ağlarda dağıtan kaçakçılık ağı üzerinden yürütüldüğü kaydedildi.

"MAHİR ESAD KOMUTA EDİYOR"

Makalede, 10 ülkede polis yetkilileri, uluslararası ve bölgesel uyuşturucu uzmanları, uyuşturucu ticareti konusunda bilgi sahibi olan Suriyeliler ve ABD yetkilileri ile yaptıkları görüşmeler sonucunda üretim ve dağıtımın önemli bölümünün Suriye'deki rejimin en güçlü figürlerinden olan, Esad'in küçük kardeşi Mahir Esad'ın komuta ettiği Suriye Silahlı Kuvvetleri Dördüncü Zırhlı Tümeni tarafından gerçekleştirdiği belirtildi.

Suriye Halk Meclisi, Hatay'ın anavatana katılışının 82'nci yılında skandal bir bildiriye imza attı. Suriye Parlamentosu tarafından yayınlanan bildiride, "Hatay'ın Türkiye'nin eline kalmaması ve geri alınması için mümkün olan her şeyin yapılacağı" şeklindeki ifadelere yer verildi.Hatay'ın anavatana katılmasının üzerinden tam 82 yıl geçti. Başta Suriye olmak üzere dünya ülkelerinin Orta Doğu coğrafyası üzerindeki hayalleri devam ederken, Suriye tarafından yayınlanan bir bildiri büyük tepki çekti. Suriye Halk Meclisi, Hatay'ın Suriye toprağı olduğunu öne sürerek Türkiye'yi tehdit etti.

ÇİRKİN İFADELER KULLANILDI

Açıklamada, "Hatay'ın Türkiye'nin eline kalmaması ve geri alınması için mümkün olan her şeyin yapılacağı" belirtilirkendönemin Fransız mandasının, 2'nci Dünya Savaşı'nda Türkiye'yle müttefiklik kurmak için Hatay'ı rüşvet olarak verdiği öne sürüldü.İşte o skandal bildiri:
Suriye Parlamentosu'ndan skandal bildiri: Hatay'ı geri almak için her şeyi yapacağız

Fırat'ın doğusuna Barış Pınarı Harekatı'nda TSK ve Suriye Milli Ordusu, Resulayn'a girdi. Suriye Milli Ordusu'nun Resulayn'a giriş anları SMO askerleri tarafından böyle görüntülendi

EKONOMİK TEHDİT

Gelişmeleri yakından izleyen ABD Başkanı'ndan, yeni bir tehdit daha geldi.

Trump, "Türkiye, kuralına göre oynamazsa onlara çok sert ekonomik yaptırımlarla karşılık vereceğim." dedi.

"İKİ TARAFA DA SÖYLÜYORUM"

Twitter hesabından açıklama yapan ABD Başkanı Trump'ın sözleri şu şekilde: "Türkiye Kürtlere saldırmayı çok uzun zamandan beri planlıyordu. Uzun zamandır savaşıyorlardı. Saldırının gerçekleştiği bölgede, hiçbir askerimiz veya askeri gücümüz yok. Bu sonu gelmeyen savaşları bitirmek için uğraşıyorum. Her iki tarafa da söylüyorum. Bazı güçler bölgeye binlerce asker göndererek, yeni bir savaş başlatmamızı istiyor. Türkiye bir NATO üyesidir. Başkaları da 'siz karışmayın, Kürtlerin kendi savaşını vermelerine izin verin (bizim finansal yardımımızla olsa bile)' diyor. Türkiye kuralına göre oynamazsa, onlara çok sert ekonomik yaptırımlarla karşılık vereceğim. Yakından takip ediyorum."

Gaziantep 5'inci Zırhlı Tugay Komutanlığından Şanlıurfa'daki sınır birliklerine konuşlandırılmak üzere zırhlı araç, mühimmat ve yaşam malzemesi taşıyan TIR'lardan oluşan yaklaşık 120 araçlık askeri konvoy yola çıktı. Öte yandan Türkiye'nin çeşitli illerinden yola çıkan komando ve mayına dayanıklı zırhlı araçların olduğu 100 araçlık askeri konvoy, öğle saatlerinde Kilis'e ulaştı.

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'nin operasyon düzenlemesi muhtemel bölgede bulunan 50 ABD askerinin bölgeden çıktığını duyurdu.

Trump, üst düzey askeri yetkililerle Beyaz Saray'da yaptığı görüşmenin basına açık kısmında, gazetecilere Suriye kararına ilişkin açıklamalarda bulundu. 

ABD'nin Suriye'de gereğinden uzun kaldığını belirten Trump, "Söz konusu bölgede (Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'nin operasyon düzenleyeceği bölge) 50 asker vardı ve bu kişiler bölgeden çıktı." ifadesini kullandı. 

Trump, ABD'nin Suriye'deki DEAŞ'lıları ve bu kişilerin ailelerini uzun süre ellerinde tutamayacaklarını vurgulayarak, "Ancak aynı zamanda, Avrupa ülkelerine güvenmeliyiz. DEAŞ savaşçılarına göz kulak olmaları için İran, Irak, Türkiye, Suriye, Rusya ve diğer bazı ülkelere güvenmeliyiz." mesajını verdi. 

ABD Başkanı Donald Trump, "(Çin ve Rusya, Suriye'de) Bizim batağa girdiğimizi görmekten en çok onlar mutlu olurdu. Burada milyarlarca dolar harcadığımızı görüp seviniyorlardı. Şu anda yapmamız gereken şeyi yapıyoruz. Artık eve dönme vakti geldi." dedi.

Trump, Türkiye'nin operasyon düzenleyeceği bölgede 50 civarında ABD askeri bulunduğunu ve bunlara zarar gelmesini istemediğini belirterek, "(Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan'a bizden kimseye zarar vermemelerini, bunun büyük bir sorun olacağını söyledim. Türkiye uzun süredir düşmanı olan PKK ile savaşıyor. Tüm bunların Obama yüzünden başladığına dair bugün bazı haberler okudum. Obama, Türkiye ve PKK arasında bir savaş başlattı." ifadelerini kullandı. 

"40 YIL DAHA KALSAK BİR ŞEY DEĞİŞMEYECEKTİ"

Fransa, Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine DEAŞ mensubu vatandaşlarını almaları gerektiğini söylediğinin ancak bu ülkelerin bunu kabul etmediğinin altını çizen Trump, ABD'nin elinde şu anda aileleri ile birlikte yaklaşık 60-70 bin DEAŞ mensubu olduğunu vurguladı. 

Trump, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'artık bunlar sizin sorumluluğunuzda olacak' dedim. Kimler sorumlu olacak? Rusya, Türkiye, İran, Irak, Suriye ve bu bölgedeki herkes sorumlu olacak. DEAŞ tüm bu ülkelerin can düşmanı. Ve tüm bu ülkeler en az bizim kadar DEAŞ'tan nefret ediyor." diye konuştu. 

Trump, Suriye kararı konusunda ilgili kişilerle istişareler yaptığına dikkati çekerek, "8 ay önce de bu kararı verdiğimde yine istişare etmiştim. 2 bin kadar askerimizi orada bıraktık ve sonra onları yavaş yavaş azalttık fakat ne zaman ki DEAŞ'ı yendik, orada 40 yıl daha kalmak istemediğimi söyledim. Kalsak bir şey değişmeyecekti, sonuç aynı olacaktı." dedi. 

Trump, bölgede polislik yapmak istemediklerini vurgulayarak, "Oradaki askerlerimizi artık evlerine getirmek istiyorum." ifadesini kullandı. 

ABD Başkanı Trump, PKK'yı kastederek, "Türkiye ile bazı Kürtler arasında uzun yıllara dayanan doğal bir savaş var." değerlendirmesini yaptı. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Trump dün gece saatlerinde bir telefon görüşmesi gerçekleştirmişti. 

Beyaz Saray'dan sabah saatlerinde, "Türkiye, yakın zamanda Suriye'nin kuzeyine uzun süredir planladığı operasyon için harekete geçecek. ABD Silahlı Kuvvetleri, bu operasyonu desteklemeyecek ya da bu operasyona dahil olmayacak." açıklaması yapılmıştı. 

Trump da yaptığı Twitter paylaşımında, "Kürtler bizimle savaştı ancak bunu yapmaları için onlara çok para ödendi ve teçhizat verildi. (Kürtler) Yıllardır Türkiye'ye karşı savaşıyorlar. Bu savaşı 3 yıl boyunca engelledim ancak bizim için bu saçma, çoğu aşiret kaynaklı, sonu gelmez savaşlardan uzaklaşmamızın ve askerlerimizi eve geri getirmenin artık zamanı." ifadesine yer vermişti.