Türk-İş, Hak-İş ve DİSK'ten ortak asgari ücret açıklaması!
Okunma Sayısı : 1231   
30.11.2021 13:08:22

Asgari ücret görüşmelerine kısa bir süre kala Türk-İş, Hak-İş ve DİSK ortak bir açıklama yaptı. Üç konfederasyon, 2022'de geçerli olacak asgari ücretin ekonomideki gelişmeler dikkate alınarak insana yakışır bir yaşam düzeyini sağlayacak şekilde tespit edilmesi gereğini kaydetti. 
Yapılan açıklamada Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun çalışmalarında temel alınması gereken 9 ilke sıralandı.Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, yeni asgari ücret konusunda ortak yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, asgari ücretin işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir ücret olduğu belirtilerek, şu ifadeler kullanıldı:
"Bu yönüyle asgari ücret, insanın yaşaması ve varlığını sürdürebilmesi için gerekli olan asgari gelir kaynağıdır. ILO Anayasası'nın girişinde, 'İşçinin ve ailesinin yalnızca geçimini temin eden ücret, insanca yaşamaya yeterli bir ücret değildir. Halbuki işçinin insanca yaşaması için yeterli ücrete sahip olması gerekir' ifadesine yer verilmiştir. Üç işçi konfederasyonu 'insan onuruna yaraşır bir asgari ücret' belirlenmesi taleplerini bir araya gelerek ortaklaştırmıştır. Özellikle sendikasız işçilerin önemli bir bölümünün temel sorunu olan asgari ücretin, belirlediğimiz ve savunduğumuz ilkeler doğrultusunda karara bağlanması büyük önem taşımaktadır."


"TOPLUMUN TÜMÜNÜ YAKINDAN VE DOĞRUDAN İLGİLENDİRİYOR"
Ücretli çalışanların yarıya yakınının asgari ücret ve civarında gelire sahip olduğu vurgulanan açıklamada, "Sosyal güvenlik primine esas ortalama kazanç da asgari ücretin biraz üzerindedir. Asgari ücret belirleme çalışmaları sadece ücretli kesimi değil toplumun tümünü yakından ve doğrudan ilgilendirmektedir. Sadece asgari ücret alanlar değil; asgari geçim indirimi, işsizlik ödeneği, kısa çalışma ödeneği, engelli ve yaşlılık aylığı ile bakım yardımı, genel sağlık sigortası, bireysel emeklilik, sosyal güvenlik borçlanması, sosyal güvenlik alt ve üst primlerinin belirlenmesi gibi çok geniş bir alanı kapsamaktadır. Ekonomide özellikle son dönemde döviz kurlarında yaşanan olağanüstü dalgalanma ve başta gıda ve kira olmak üzere temel mal ve hizmet fiyatlarında görülen artışlar, emeğinden başka hiçbir geliri olmayan ücretli çalışanların satın alma gücünü geriletmiştir. Bu nedenle, 2022'de geçerli olacak asgari ücretin, ekonomide yaşanan gelişmeler de dikkate alınarak, insana yakışır bir yaşam düzeyini sağlayacak şekilde tespit edilmesi gereği ortak düşüncemizdir." ifadelerine yer verildi.


"ASGARİ ÜCRETİN DÜŞÜK BELİRLENMESİ KABUL EDİLEMEZ"
Asgari ücretin emeğe gösterilen saygının bir ölçüsü olduğuna dikkatin çekildiği açıklamada, "Sosyal devlet anlayışı çerçevesinde, gelir dağılımında adaleti ve iyileştirmeyi temel alan, refahın geniş kitlelere yayılmasını amaçlayan bir yaklaşımla tespit edilmesi toplumsal huzur ve iş barışının sağlanması için gereklidir. Üç işçi konfederasyonu 'aileleri ile birlikte insan onuruna yaraşır bir asgari ücret' belirlenmesi taleplerini yineleyerek bir kez daha bir araya gelmiştir. Anayasamız devlete 'çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alma' görevi vermektedir. Ayrıca, asgari ücretin tespitinde 'çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur' denilmektedir. Asgari ücret bir pazarlık ücreti değildir. İşçinin ailesiyle birlikte insanca yaşamasını sağlayacak gelirdir. Asgari ücretin belirlenmesi müzakerelerinde göz önünde tutulması gereken öncelikli husus, çalışanların karşı karşıya bulundukları geçim koşullarıdır. Çalışanlar, yaşanılan ekonomik sıkıntıların nedeni değil, mağdurudur ve 'ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum' gerekçesiyle asgari ücretin düşük belirlenmesi kabul edilemez." denildi.

 

"ÜCRETLİLER ÜZERİNDE DAYANILMAZ VERGİ YÜKLERİ BULUNUYOR"

Açıklamada, Türkiye'de asgari ücret düzeyinin AB üyesi tüm ülkelerin gerisinde kaldığı tespitine yer verilerek, şu ifadeler kullanıldı: "Küresel pazarlar ile rekabet edebilmek adına emek kesiminin talepleri görmezden gelinmemelidir. Türkiye'nin rekabet şartlarını düşük ücret politikasıyla sağlamak doğrultusunda bir anlayışı olmamalıdır. Bugün ücretliler üzerinde dayanılmaz boyutlarda vergi yükleri bulunmaktadır. Türkiye'de gelir vergisi mükelleflerinin büyük çoğunluğu ücret geliri elde edenlerdir. Kaldı ki hem doğrudan gelir ve kazanç üzerinden hem dolaylı olarak mal ve hizmet alımında yapılan zorunlu ihtiyaç harcamalarından dolayı günlük yaşantının her aşamasında vergiye maruz kalınmaktadır. Ücretli çalışanların net ücreti, vergi dilimlerindeki artışlar nedeniyle ilerleyen aylarda düşmektedir. Asgari ücret alan işçiler bile yılın son dört ayında eksik ücret almak durumunda kalmaktadır.

Asgari ücrette gelir vergisi nedeniyle meydana gelen gerilemenin telafi edilmesi uygulaması, sadece asgari ücretle çalışan bekar işçiler için geçerlidir. Evli, üç çocuklu ve eşi çalışmayan bir işçi yılbaşında elde ettiği ücret düzeyini yıl sonunda alamamaktadır. Bu işçinin yılın toplamı itibarıyla kaybı devam etmektedir. Mevcut bu uygulamayla aile korunmamaktadır. Ücretli çalışanlar için vergi matrahı farklılaştırılmalıdır. 2002'de gelir vergisi tarifesi brüt asgari ücretin 17,1 katıyken, günümüzde 6,7 katına gerilemiştir. Tüm ücret gelirlerinde, asgari ücrete denk gelen kısmına kadar olan tutarın vergi dışı bırakılması yönünde sosyal taraflar arasında görüş birliği oluşmasına rağmen -şimdiye kadar- herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. İşverenin sosyal güvenlik primi düşürülmüş ve buradan doğan milyarlarca liralık gelir kaybı Hazine tarafından karşılanmaktadır. Ancak işçilerin sosyal güvenlik priminde bir indirim yapılmamıştır. Sosyal devletin koruyucu vasfı öncelikle düşük gelirli olan ücretli çalışanlar için olmalıdır."

MÜSİAD: Kurdaki ani hareketliliğin 10-15 gün içinde sona ereceğini düşünüyoruz
Okunma Sayısı : 1216   
30.11.2021 13:00:05

MÜSİAD Genel Başkanı Asmalı, ekonomiye dair açıklamalarda bulundu. Doların şu an çok yüksek olduğunu belirten Asmalı, iş adamları olarak kurda çok ani değişiklikler olmamasını istediklerini söyledi.

Kurdaki oynaklıktan dolayı sanayicinin, üreticinin, ürettiği ürünü fiyatlayamama problemi olduğunu anlatan Mahmut Asmalı, "Kurun 10-15 gün içinde yerine oturacağını düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, MÜSİAD Vizyoner 2021 zirvesinin tanıtımı için düzenlenen toplantı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Son dönemde ekonomide yaşanan değişimlere ilişkin bir soru üzerine Asmalı, Türkiye ekonomisinde bir makas değişikliği yaşadığının çok açık olduğunu söyledi.
Asmalı, "Düşük faiz, yüksek kur, çokça üretim ve ihracat, sıfır cari açık gibi bir hedef var artık geçmiş döneme nazaran. Biz bunu MÜSİAD olarak destekliyoruz. Yıllardır Türkiye'de düşük kurdan dolayı üretim çarklarımız dönmedi ve hep ithalata bağımlı hale geldik." diye konuştu.

"KURDA ANİ DEĞİŞİKLİKLER İSTEMİYORUZ"

Kurun düşük olup ithalatı özendirmemesi gerektiğini dile getiren Asmalı, "Bir miktar yüksek olup ihracatı desteklemeli. İkinci madde de kurun oynaklığının olmaması, öngörülebilir olması. İş adamları olarak isteğimiz kurda çok ani değişiklikler olmaması." ifadelerini kullandı.

"KUR ÇOK YÜKSEK"

Asmalı, "Kur aslında beklenen seviyede mi sizce?" şeklindeki soruya karşılık, "Hayır değil. Arkadaşlarla ve ekonomistlerle yaptığımız toplantıda kurun 8,5-9 TL bandında olması mantıklı yıl sonu için. Bu aralık mantıklı olabilir. Yoksa 12-13 TL'ler şu anda kurun çok yüksek olduğunu gösteriyor." şeklinde cevap verdi.Türkiye'nin kasım ve aralık aylarında yurt dışından alınan krediler nedeniyle yüklü ödemeleri olduğunu kaydeden Asmalı, hem kamu hem de özel sektörün borç ödemeleri için dolar talebinin kurun yükselttiğini belirterek bunun geçici olduğunu düşündüğünü aktardı.

"KURDAKİ ANİ HAREKETLİLİĞİN 10-15 GÜN İÇİNDE DURACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ"

Mahmut Asmalı, "Türk lirasının değerini korumakla ilgili eleştirilerin bulunduğuna" dair bir yorum üzerine, "Türk lirasının değerinin korumak faiz artırmak değildir. Dünyada eksi faiz veren birçok gelişmiş ülke var. ABD'de şu anda yüzde 6-7 enflasyon var, faiz oranı yüzde 0,25." diye konuştu.Avrupa ülkelerinde ciddi bir enflasyon olduğunu, ancak bu ülkelerin hiçbirisinin faizi çok artırmayı düşünmediğini dile getiren Asmalı, sözlerini şöyle sürdürdü:"Dolayısıyla buradaki hareketlerin ani olması piyasaya ve bize rahatsızlık veriyor. Yani çok hızlı yükseldik, çok hızlı düştük falan. Bu oynaklıktan dolayı sanayicinin, üreticinin, ürettiği ürünü fiyatlayamama problemi var şu anda. Ama bunların 10-15 gün içinde yerine oturacağını düşünüyoruz. Kurla ilgili şu ana kadar kim tahminde bulunduysa hepsi yanıldı. (Mevcudun üzerine çıkar mı?) Şu anda zaten yüksek olduğunu, mevcudun üstüne çıkmayacağını düşünüyoruz. Dış borç ödemeleri bittiği anda farklı bir tabloyla karşılaşacağız. Ondan sonra olumlu bir tablo bekliyoruz."

3600 ek gösterge çalışmalarında yeni aşamaya geçiliyor
Okunma Sayısı : 659   
30.11.2021 12:56:06

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin'den 3600 ek gösterge konusunda yeni bir açıklama geldi. Bakanlık içindeki kurulun çalışmaları tamamladığını, bundan sonraki süreçte diğer bakanlıklar ve Memur-Sen ile görüşme yapılacağını söyleyen Vedat Bilgin, "Ek gösterge gündemimizdedir. Bu gündemin gereğini yapacağız" açıklamalarında bulundu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'den dikkat çeken 3600 ek gösterge açıklaması geldi. Bakan Bilgin, "Emeklilik sistemi ve ek gösterge mekanizmasının yeniden düzenlemesi gündemimizdedir. Bu gündemin gereğini yapacağız" ifadelerini kullandı.

BAKANLIK İÇİNDEKİ KURUL ÇALIŞMALARINI TAMAMLADI

Bilgin, bakanlık içindeki kurulun çalışmaları tamamladığını, bundan sonraki süreçte diğer bakanlıklar ve Memur-Sen ile görüşme yapılacağını söyledi.


OCAK AYINDA TBMM'YE GELMESİ BEKLENİYOR

Bilgin, daha önceki açıklamalarında konunun meclise gelmesi için ocak ayına işaret etmişti. Kasım ortasında bir etkinlikte konuşan Bilgin, "Bu çalışmayı Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleriyle sonlandırmak için çalışıyoruz. İnşallah ocak ayında TBMM'ye getireceğiz" ifadelerini kullanmıştı.


MEMURLARIN YÜZDE 90'INI KAPSIYOR
Düzenleme öğretmen, polis, hemşire, din görevlileri ile yönetici pozisyonundaki memurları kapsıyor. Halen maaş, emekli aylığı ve emekli ikramiyeleri 2200'ün altı, 2200 ve 3000 ek göstergeye göre hesaplanan memurlardan 3600'e yükselecek olanların toplam memur sayısının yüzde 90'ını oluşturduğu belirtildi.


3600 EK GÖSTERGE İLE MAAŞ, AYLIK VE İKRAMİYE ARTACAK
3600 ek gösterge memurların maaş, emekli aylığı ve emekli ikramiyesini doğrudan etkiliyor. Halen 2200 ya da 3000 ek göstergede çalışan bir öğretmen 3600'ün yasalaşmasıyla maaşı brüt 107 lira artacak. Ancak bu öğretmen emekli olduğunda ya da 3000 göstergeye göre emekli olmuş bir öğretmenin aylığı 820 lira birden artacak. Bu memur emekli olduğunda eğer 30 yıl hizmeti varsa normal alacağı ikramiyeden 24 bin 600 lira daha fazla alacak. Ek gösterge artışı yasa değiştiği için 2008 ve sonrasında memuriyete başlayanlarda çok fazla etkili olmayacak

Motorine zam geldi!
Okunma Sayısı : 1792   
21.10.2019 21:04:46
EPGİS'in sosyal medya hesabından yapılan duyuruya göre motorin fiyatına 7 kuruşluk bir zam geldi.
 
Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası (EPGİS) motorine zam geldiğini açıkladı.
 
Açıklamada, “Akaryakıt ürünlerinde fiyat artışı. 22/10/2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere motorinde 7 Krş/Lt pompa fiyatlarına yansıyacak şekilde artış olmuştur” denildi.
 
İstanbul’da ortalama 6,44 TL’den satılan motorinin zamlı fiyatı yaklaşık olarak 6,51 TL’ye yükselmiş oldu.
 
 
Merkez Bankası'ndan flaş bir faiz hamlesi daha: Reeskont faizleri düşürüldü
Okunma Sayısı : 1823   
11.10.2019 11:59:03

Merkez Bankası vadesine en çok 3 ay kalan senetlerin reeskont işlemlerinde uygulanacak iskonto faiz oranını yüzde 18.5'ten yüzde 17.25'e indirdi. Avans işlemlerinde kullanılacak faiz oranı ise yüzde 19.50'den yüzde 18.25'e indi

 

Merkez Bankası, piyasadaki likiditeyi artırmaya yönelik reeskont ve avans işlemlerinde uygulanacak iskonto faiz oranlarını indirdi. Ekonomide genişlemeye yönelik faiz indirimlerine son dönemde hız veren Merkez Bankası, vadesine en çok 3 ay kalan senetlerin reeskont işlemlerinde uygulanacak iskonto faiz oranını yıllık yüzde 18.50'den 1.25 puanlık indirimle yüzde 17.25'e düşürürken, avans işlemlerinde uygulanacak faiz oranını da yıllık yüzde 19.50'den yine aynı oranda indirimle yüzde 18.25'e düşürdü.

Peki reeskont faiz oranı ne demek? 

En basit şekilde anlatmak gerekirse kredi almak için bankaya müracaat eden bir şirket eğer aldığı bu krediye karşılık bankaya alacak senetleri veriyorsa, genellikle bu senetleri gerçek değeri üzerinden değil bankaya daha ucuza, yani iskontolu olarak verebilir. Bankalar ise örneğin nakit sıkışıklığının yaşandığı dönemlerde nakit ihtiyacını karşılamak için bu alacak senetlerini Merkez Bankası'na götürüp tekrar kırdırma imkanı vardır. Nasıl ki banka, kredi verdiği şirketten senetleri gerçek değerinden bir iskonto karşılığında alıyorsa, banka da Merkez Bankası'na gittiğinde Merkez Bankası bu senetleri bir iskontoyla alır. İşte bu iskonto oranına yeniden iskonto, yani reeskont faiz oranı denir.

Merkez Bankası, çeşitli dönemlerde bu reeskont faiz oranını, piyasalardaki nakit dengesini düzenlemek için kullanır. Örneğin piyasada gereğinden fazla likidite olduğunu düşünüyorsa bu durumda reeskont faiz oranını artırarak bankaların kendisine getirdiği senetlerin karşılığında daha az para verir. Böylece piyasaya daha az likidite enjekte etmiş olur.

Tam tersine eğer Merkez Bankası piyasadaki nakit miktarını artırmak istiyorsa, bu durumda reeskont faiz oranlarını düşürerek alacağı senetler karşılığında daha fazla para öder. Böylece piyasadaki likiditeyi artırarak likiditeyi genişletici bir para politikası yürütebilir.

Merkez Bankası, reeskont faiz oranlarında en son 31 Aralık 2016 tarihinde değişikliğe gitmiş, yüzde 8.75 olan reeskont faiz oranını yüzde 18.50'ye, yüzde 9.75 olan avans faiz oranını ise yüzde 19.50'ye yükseltmişti.

REESKONT FAİZ ORANI NEDİR?

Merkez Bankası ise reeskont ve avans faiz oranlarını şöyle tanımlıyor.

Reeskont; iskonto edilmiş, diğer bir deyişle bir bedel karşılığı el değiştirmiş (iskonto) olan kıymetlerin, bir bedel karşılığında yeniden el değiştirmesini (reiskonto) ifade eder.

Reeskont ve avans işlemleri, Merkez Bankası Kanunu'nun 45. maddesine göre düzenlenmiştir.

Merkez Bankası, bankacılık kesiminin geçici likidite ihtiyaçlarının karşılanması için, bankalar tarafından verilecek ticari senet ve vesikaları reeskonta kabul edebilir. Türkiye'de reeskont işlemindeki tüm koşul ve kurallar, Merkez Bankası tarafından belirlenir. Bunun yanında, reeskont kredilerinin en yüksek sınırı ve kredi türlerine göre limitleri, para politikası ilkeleri doğrultusunda yine Banka tarafından konulur.  

Bu işlemler için Merkez Bankası tarafından uygulanan faize "reeskont faiz oranı" adı verilmektedir.

AVANS FAİZ ORANI NEDİR?

Merkez Bankası reeskonta kabul edebileceği senetler karşılığında avans da verebilmektedir. Avans için teminat olarak alınan bu senetler; ticari senet ve belgeler, devlet tahvilleri ve borsada kayıtlı tahvillerdir. Ekonomideki para arzı ve kredi genişlemesi dikkate alınarak belirlenen reeskont faiz oranı, mevcut durumda uygulanan para politikası kapsamında bir para politikası aracı olarak önemini kaybetmiştir.

1990'DAN BU YANA REESKONT VE AVANS FAİZ ORANLARI

Yürürlük Tarihi (*) Reeskont İşlemlerinde Uygulanan İskonto Oranı (%) Avans İşlemlerinde Uygulanan Faiz Oranı (%)

01.01.1990        40        45

20.09.1990        43        48,25

23.11.1990        45        50,75

15.02.1991        48        54,50

27.01.1994        56        65

21.04.1994        79        98

12.07.1994        70        85

27.07.1994        63        75

01.10.1994        55        64

10.06.1995        52        60

01.08.1995        50        57

02.08.1997        67        80

30.12.1999        60        70

17.05.2002        55        64

14.06.2003        50        57

08.10.2003        43        48

15.06.2004        38        42

13.01.2005        32        35

25.05.2005        28        30

20.12.2005        23        25

20.12.2006        27        29

28.12.2007        25        27

09.04.2009        19        20

12.06.2009        18        19

22.12.2009        15        16

30.12.2010        14        15

29.12.2011        17        17,75

19.06.2012        16        16,50

20.12.2012        13,50   13,75

21.06.2013         9,50     11

27.12.2013        10,25    11,75

14.12.2014        9            10,50

31.12.2016        8,75        9,75

29.06.2018        18,50    19,50

11.10.2019        17.25    18.25

Dün 1.063 lirayla rekor kıran altın, resmen çakıldı! Gram 773 liradan işlem görüyor
Okunma Sayısı : 788   
21.12.2021 12:15:46

Dün 1.063 lirayla rekor kıran altının gram fiyatı Erdoğan'ın akşam saatlerinde yaptığı açıklamayla resmen çakıldı. Dolardaki düşüşten etkilenen altın, 644 liraya kadar geriledikten sonra tekrar yükselişe geçti.

Gram şu sıralar 772 liradan işlem görüyor.Dün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamaları sonrası sert bir şekilde düşüşe geçen altının gram fiyatı, günü önceki kapanışın yüzde 18,9 altında 773,1 liradan tamamladı. Yeni güne de düşüşle başlayan altın 644 liraya kadar geriledikten sonra tekrar yükselişe geçti. Saat 10.40 itibarıyla gram altın 772 liradan işlem görüyor.


ÇEYREK VE CUMHURİYET NE KADAR?

Aynı dakikalarda çeyrek altın 1.269 lira, cumhuriyet altını da 5.173 liradan satılıyor. Altının ons fiyatı, şu sıralarda önceki kapanışa göre yüzde 0,2 artışla 1.792 dolardan alıcı buluyor.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARI GÜNDEMİN ODAĞINDA

Analistler, küresel piyasalarda, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında Omicron varyantına ilişkin endişelerin hafiflemesi ile bu sabah pozitif bir seyir izlendiğini belirterek, yurt içinde ise dün akşam Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ekonomiye yönelik açıkladığı uygulamaların gündemin odağına yerleştiğini ifade etti.Erdoğan, tasarruflarını değerlendirirken kurdaki yükselişten kaynaklanan kaygılarını gidermek isteyen vatandaşlara yeni bir finansal alternatif sunacaklarını belirterek, "Bundan sonra hiçbir vatandaşımızın 'kur daha yüksek olacak' diye mevduatını Türk lirasından dövize geçirmesine ihtiyaç kalmayacak." dedi.Şirketler tarafından yapılacak temettü ödemeleri üzerindeki stopajı yüzde 10'a indireceklerini aktaran Erdoğan, yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması için piyasa paydaşlarıyla yeni araçlar geliştirileceğini bildirdi. Erdoğan ayrıca, Türkiye'nin serbest piyasa ekonomisinden ve kambiyo rejiminden en küçük geri adım atmaya bir niyeti olmadığını da vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının ardından bankalarda yüklü miktarda döviz satışı gerçekleştirildiğini belirten analistler, bugün detaylarının açıklanması beklenen yeni finansal ürünler ve teşviklerin, kurun dengeye ulaşmasını destekleyeceğini söyledi.

ONS ALTINDA 1.790 DOLAR DESTEK KONUMUNDA

Analistler, açıklamalar sonrası hızla düşüşe geçen döviz kurlarının, bu eğilimini bugün de sürdürdüğüne dikkati çekerek, dolar kurundaki düşüşün altının gram fiyatındaki azalışta etkili olduğunu ifade etti. Bugün yurt içinde veri gündeminin sakin olduğuna değinen analistler, teknik açıdan altının ons fiyatında 1.810 ve 1.830 doların direnç, 1.790 doların destek konumunda bulunduğunu söyledi.

Uzmanlar uyarıyor: Aldığınız ikinci el araç pert çıkabilir
Okunma Sayısı : 763   
15.12.2021 11:21:41

Çip krizi ve stokçular yüzünden yaşanan araç yokluğu, fırsatçılara gün doğurdu. Hasar kaydı yapılmayan ağır kazalı araçlar, ince tamirin ardından yollara sürülmeye başladı.

Bu iş için oluşturulan sosyal medya sayfalarında neredeyse 4 tekeri kalmış araçların bile binlerce liraya satıldığı görülüyor.Trafik sigortası olmayan ve ağır hasarlı olduğu için perte çıkması gereken araçlarını kayıt dışı tamir ettirenler, araçları alanların hayatlarıyla oynuyor. Araç fiyatlarının artmasıyla birçok hasar kayıtsız aracın tamir ettirilerek piyasaya sürüldüğünü aktaran oto ekspertizleri, araç alacakları uyarıyor.


HASAR KAYDI YOK DİYE SATIYORLAR

Sosyal medyada oluşturulan sayfalarda satışa çıkarılan araçların yüzde 80'inde hasar kayıtsız yazıyor. Yürür durumda olmayan araçların fiyatları 60 bin liradan 150 bin liraya kadar çıkabiliyor. Takla atmış, ön kaput, motor ve şase kısmı aldığı darbeden dolayı dağılmış ve yürür vaziyette olmayan araçların sigorta şirketlerince perte çıkarılıp, hurdaya gönderilmesi gerekiyor.Ama bazı araç sahipleri, özellikle tek taraflı kazaya karışan araçlarını sigorta şirketlerine bildirmeyip, tamir ettirmeden satıyor ya da tamir ettirip ikinci el piyasasında hasarsız araç fiyatına satıyor. Yeni Şafak Gazetesi'ne konuşan Bostancı Oto Sanayi Sitesi esnaflarından Salih Öztürk bu durumun son bir yılda daha da arttığını söyledi.

KAYITSIZ ÇALIŞAN TAMİRCİLER

80'li yıllardan bu yana ailece oto tamir işi yaptıklarını belirten Salih Öztürk, "Oto kaportacılar ve oto tamirciler hasarlı araç alım satımı yapıyorlar. Zaten yürüyen aksamında problem olan, hava yastığı açılmış, takla atmış olan aracın perte çıkıp hurdaya gitmesi gerekir. Trafiğe çıkışı sakıncalı araçlar bunlar. Önceden merdiven altı araç kiralama firmaları bu araçları piyasadan toplar, tamir ettirip piyasaya kiralardı. Şimdi vatandaşlar ağır hasarlı aracını ya satışa çıkarıyor ya da yaptırıp ilana koyup satıyor." dedi.Salih Öztürk, "Perte çıkması gereken aracın rayiç bedeli 100 bin lira mesela. Vatandaş aracını gidip 50-60 bin liraya toplatıyor. Yürür hale getirip, ilana komple boyalı, hasar kaydı yok, tramer yok yazıyor. Perte çıkarıp 100 bin lira rayiç bedel alacağı aracını ikinci el piyasasında emsallerinden 8-10 bin lira ucuza satarak rayiç bedelin 2 katını kazanıyor. Bu araçlar ağır hasar almış ve trafiğe çıkması ciddi sorun oluşturuyor" diyerek bu araçları alan vatandaşların aldatıldığını ifade etti.

SİGORTA ŞİRKETİNE BİLDİRMİYORLAR

Son bir kaç ayda tamir edilip piyasa sürülen ağır hasarlı araç sayısında ciddi bir artış yaşandığını belirten Uzmanel Oto Ekspertiz Genel Müdürü Gürbüz Taşkın ise, "Bu araçların sayısındaki artışın temel nedeni piyasadaki araç azlığı ve ikinci el araçlarda meydana gelen fahiş fiyat artışı. Vatandaş aracının sigortası olsa bile tek taraflı kazalarda ağır hasar almış olan aracını sigorta şirketine bildirmiyor. Çünkü sigorta şirketinin araç için belirlediği rayiç bedeli almak işine gelmiyor. Çünkü aracı tamir ettirip sattığında alacağı rayiç bedelden 2-3 kat daha fazla paraya aracını satabiliyor" dedi.

SİGORTA ŞİRKETLERİ DE SATIYOR

Gürbüz Taşkın, ağır hasarlı araçları sadece vatandaşların değil sigorta şirketlerinin de sattığına dikkat çekerek, "Tabi ki sigorta şirketleri bunu yasal yapıyor. Sigorta şirketleri tamir edilmesi için yetkili servise götürülen ağır hasarlı aracın ne kadar masrafla tamir edileceğinin tespiti için aracı ekspertize baktırıyor. Bu esnada aynı aracı sovtajcılara sunuyorlar. Sovtaj, hasarlı araçlı alan araçların satılarak sigorta şirketinin giderinin azaltılması gerek. Eğer tamir masrafı fazla ise şirket aracı sovtajcılara satıyor. Böylece araç sahibine ödenmesi gereken rayiç bedelin büyük bölümünü sovtajcıdan alıyor. Yani sigorta şirketinin gideri ciddi anlamda düşüyor" diyerek sözlerini sonlandırdı.

TÜİK Başkanı Sait Erdal Dinçer, tartışma yaratan verilerle ilgili sessizliğini bozdu
Okunma Sayısı : 1196   
15.12.2021 11:20:22

Dünya yazarı Alaattin Aktaş, TÜİK Başkanı Sait Erdal Dinçer ile yaptığı görüşmeyi köşesine taşıdı. TÜİK'in açıkladığı rakamlar ile vatandaşın hissettiği enflasyon birbirini tutmaması ve bu rakamların asgari ücret görüşmelerinde de önem taşıması nedeniyle verilerin neye göre hesaplandığı ve vatandaşın hissettiği gerçek enflasyonla neden uyuşmadığı tartışma konusu olmaya devam ediyor.

TÜİK son olarak enflasyonun kasım ayında yüzde 3,51 artış yaşadığını, yıllık bazda ise yüzde 21,31 olduğunu açıklamıştı. Dünya yazarı Alaattin Aktaş ise "TÜİK'in kasım ayı TÜFE hesaplaması gerçeklerden tümüyle uzaktır." değerlendirmesini yapmıştı.Otomobil fiyatındaki değişimi inceleyerek bu sonuca vardığını söyleyen Aktaş, sıfır otomobilde yaklaşık yüzde 35'lik bir artış olduğunu kaydetmiş ve "Gerçek zam oranı yüzde 35 dolayında olmasına rağmen TÜİK'in yüzde 6 ve yüzde 12'lik oranlara göre hesaplama yapması TÜFE artışının neredeyse 2 puan daha düşük görünmesine yol açtı." ifadelerini kullanmıştı.


Aktaş, bugünkü yazısında TÜİK Başkanı Sait Erdal Dinçer'in kendisini aradığını açıkladı.Aktaş, Dinçer ile yaptığı görüşmeden detayları aktardığı yazısında, şunları kaydetti:"Otomobil fiyatlarındaki artışın TÜFE'ye gerçek düzeyiyle yansımadığını elbette TÜİK de görüyor. Ve bu eksikliği gidermek amacıyla yeni bir çalışma başlatılmış... TÜİK'in herhangi bir ürünün fiyatını endekse dahil edebilmesinin temel şartlarından biri, o ürünün ilgili ay alım satıma konu olması. İşte otomobildeki sıkıntı da burada. Fiyat listeleri var, zamlı listeler var ama alım satım olmadığı söyleniyor. Ama otomobil satışı az da olsa devam ediyor. Zaten Otomotiv Distribütörleri Derneği'nin verileri de satışların sürdüğünü gösteriyor.İşte TÜİK, TÜFE'nin görece çok düşük bir artış oranı vermesine ve güvenilirliğinin iyice zayıflamasına yol açan bu sorunu aşmak için bu ay yeni bir fiyat derleme uygulamasına geçti. Artık otomobil fiyatları, satış yapılıp fatura kesildiği an Gelir İdaresi Başkanlığı'na (GİB) ulaşan bilgilerden takip edilecek. Böylece otomobil satışlarının atlanması söz konusu olmayacak ve endekse doğru fiyat artışının yansıtılması mümkün hale gelecek.Uygulama bu ay başladı. Dolayısıyla 13 Aralık'ta da yazdığımız gibi aralık ayında alınacak fiyatlar bir anlamda kasımdaki eksik fiyatların düzeltmesini de kapsayacak. Buna göre dizel ve benzinli otomobilde yüzde 50 zam oluşması aralık ayında TÜFE'nin yalnızca bu iki kalemden dolayı yüzde 3.5 artması anlamına gelecek.Ekleyin diğer kalemleri, inanılmaz boyuta varan zamları, suya atılan taş misali her alanı etkileyen akaryakıt zamlarını, bir türlü durdurulamayan ve bu politikayla durdurulması da mümkün görünmeyen kur artışını... 13 Aralık'ta da yazdığımız gibi bu ay TÜFE'deki artış oranı çift haneye, en az yüzde 10'a gidiyor. Bu durumda yıllık TÜFE artışı da yüzde 32'yi bulacak."
 

Otomobil stokçularına 50 ilde eş zamanlı operasyon! 51 kişi hakkında tekel oluşturmaktan gözaltı kararı var
Okunma Sayısı : 864   
15.12.2021 11:16:20

 Karabük merkezli 50 ilde "bayilerdeki araçları toplayarak tekel oluşturdukları ve araç fiyatlarındaki artışı etkiledikleri" nedeniyle 51 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi.

Türkiye'de koronavirüs salgınının ardından ikinci el araç fiyatlarındaki ani artış dikkat çekmişti. Dünya genelinde yaşanan çip krizi nedeniyle sıfır araç üretimlerinin düşmesi de ikinci el araç fiyatlarının yükselmesine neden olurken, fiyat artışlarının bir diğer nedeninin de stokçuluk olduğu iddia edilmişti.


EMNİYET DÜĞMEYE BASTI

Vatandaşların ikinci el araçlarda fahiş fiyatlardan yakınmasının ardından çalışma başlatan Emniyet Genel Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, bir süredir devam ettikleri araştırma sonucunda bugün harekete geçti.

KARABÜK MERKEZLİ DEV OPERASYON

Ekipler, Karabük merkezli olarak başlatılan operasyon kapsamında 50 ilde "bayilerdeki araçları toplayarak tekel oluşturdukları ve araç fiyatlarındaki artışı etkiledikleri" belirlenen 51 şüpheliyi gözaltına aldı. Şüpheliler, karakolda ifadelerinin alınmasının ardından mahkemeye sevk edilecek.

Altının gram fiyatı ne kadar oldu?
Okunma Sayısı : 766   
14.12.2021 11:36:17

Altının gram fiyatı, güne yükselişle başlamasının ardından 818 lira seviyesinde işlem görüyor. Aynı dakikalarda çeyrek altın 1.342 lira, cumhuriyet altını da 5.564 liradan alıcı buluyor.

Dün dolar kurundaki düşüşe paralel değer kaybeden altının gram fiyatı, günü önceki kapanışın yüzde 0,2 altında 794,7 liradan tamamladı. Altının gram fiyatı, yeni güne değer kazancıyla başlamasının ardından saat 10.50 itibarıyla önceki kapanışa göre yüzde 2,7 artışla 818 liradan işlem görüyor.

ÇEYREK VE CUMHURİYET NE KADAR?

Aynı dakikalarda çeyrek altın 1.342 lira, cumhuriyet altını da 5.564 liradan satılıyor. Altının ons fiyatı, şu sıralarda önceki kapanışa paralel 1.786 dolardan alıcı buluyor. Analistler, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) yarın açıklanacak para politikası kararları öncesinde altının ons fiyatının yatay bir seyir izlediğini bildirdi.


ONS ALTINDA 1.790 DOLAR DİRENÇ KONUMUNDA

Artan enflasyon tahminlerinin Fed'in şahin tutumunu devam ettirmesine neden olabileceği beklentileriyle küresel dolar talebinin arttığını dile getiren analistler, yurt içinde, dolar kurundaki artışa paralel altın fiyatlarındaki yükselişin ivme kazandığını kaydetti. Analistler, hafta boyunca, dünya genelinde gerçekleştirilecek merkez bankaları toplantılarının varlık fiyatlarının yönü üzerinde belirleyici olacağını ifade ederek, bugün ABD'de Üretici Fiyat Endeksi ve Euro Bölgesi'nde sanayi üretimi verilerinin takip edileceğini, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına ilişkin haber akışının da yatırımcıların odağında bulunmayı sürdürdüğünü söyledi. Teknik açıdan altının ons fiyatında 1.770 ve 1.755 doların destek olarak öne çıktığını kaydeden analistler, 1.790 doların ise direnç konumunda bulunduğunu belirtti.

Memurlara 1.600 lira sözleşme ikramiyesi verilecek! Tek bir şart var, yapmayan alamaz
Okunma Sayısı : 701   
14.12.2021 11:33:42

Memurlara ocak itibarıyla toplu sözleşme zammı, enflasyon farkı ve ek zammın dışında bir de toplu sözleşme ikramiyesi ödenecek. Üç ayda bir yatacak ikramiyenin yıllık tutarı 1.600 lira. Almanın şartı ise sendikaya üye olmak.

1 milyona yakın memurun ise halen üyeliği yok. 15 Ocak'a kadar üyeliği bulunmayan ikramiye alamayacak.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, ağustosta uzlaşma sağlanan toplu sözleşme görüşmelerinden sonra önemli bir konuya dikkat çekmişti. O da toplu sözleşme ikramiyesiydi. Bakan Bilgin'in verdiği bilgiye göre toplu sözleşme ikramiyesi 135 liradan 400 liraya çıkarıldı. Toplu sözleşme ikramiyesi 2022 Temmuz'da 428 lira, 2023 Ocak'ta 462 lira ve 2023 Temmuz'da ise 489 lira olacak.


2 MİLYON KİŞİ ALABİLİYOR

Şu anda bu ikramiyeyi sendika üyesi 2 milyon memur alabilecek. İkramiye, sendikalı memurun maaşında aylık 88 lira artış anlamına geliyor. Posta'da yer alan habere göre, sendikalı memurdan mevcut durumda maaşa göre 30-45 lira arasında sendika kesintisi yapılıyor. Buna karşılık 3 ayda bir ise memurlara 135 lira (yılda 540 lira) toplu sözleşme ikramiyesi ödeniyor. En düşük aylık sendika aidatı baz alındığında 30 lira kesintiye karşılık 45 lira ikramiye ödeniyor.

AİDAT HESAPTAN DÜŞÜLÜYOR

Sendika kesintisinde Ocak 2022'de yüzde 5'lik bir artış olması bekleniyor. Bir başka deyişle 45 lira olan aidatın 47.25 liraya çıkması bekleniyor. Bu konuda son söz sendikaların. Yeni düzenlemede ise ocak itibarıyla sendikalı memurlar üç ayda bir (ocak, nisan, temmuz ve ekimde) 400 lira ikramiye alacak.Yıllık toplam ikramiye 1.600 liraya çıkacak. Aylık hesaba göre 134 liralık ek gelir söz konusu. Buna göre; en yüksek 45 lira olan aidata göre sendikalı bir memurun cebine ayda 134-45=89 lira ekstra para girecek. 134 lira 750 gösterge rakamının aylık katsayı ile çarpımıyla bulunuyor.

1 MİLYONU DAHİL DEĞİL

Toplu sözleşme ikramiyesi sadece sendika üyesi memurlarına verilecek. Buna karşın 1 milyona yakın memur henüz sendika üyesi değil. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın Temmuz 2021 istatistiklerine göre; 2 milyon 658 bin 555 sendika üyesi olabilecek kamu personeli var. Bunların 1 milyon 718 bin 984'ü sendika üyesi. Sendikalaşma oranı yüzde 64.66.

RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANMIŞTI

Memur-Sen 1 milyon 4 bin 152 ile en fazla üyeye sahip konfederasyon olurken, Türkiye Kamu-Sen'in 430 bin 183, KESK'in 132 bin 225 üyesi bulunuyor. Rakamlardan yola çıkarak 939 bin kamu personelinin daha sendika üyesi olması mümkün.Toplu sözleşme ikramiyesinden en az yüzde 1 örgütlü sendikalar istifade edebilecek. Sendikalara ve üye sayılarına 2 Temmuz 2021 tarihinde yayımlanan Resmi Gazete'ye bakarak ulaşabilirsiniz.

TOPLU SÖZLEŞME ZAMMI ENFLASYON FARKI VE EK ÖDEME DE VAR

Ocak itibarıyla memurlara yüzde 5 toplu sözleşme zammı ödenecek. Buna ilave olarak enflasyon farkı da maaşa yansıtılacak. Şu anda enflasyon farkı yüzde 7.46. Yani yüzde 12.46 zam cepte.Bu zammın aralık ayı enflasyonuyla yüzde 15'e ulaşması bekleniyor. Buna ilave olarak sendika üyesi olan memura 400 lira toplu sözleşme ikramiyesi ödenecek. Ayrıca bir de refah payı düzenlemesi olacak. Bu düzenlemeyle de maaşlara ya seyyanen artış yapılacak ya da yüzde 5'lik toplu sözleşme zammı yukarı yönlü revize edilecek.

ÜYE FORMU DOLDURULMALI

Yeni yılda 15 Ocak'a kadar sendikalı olan memurlar toplu sözleşme ikramiyesini alabilecek. Bunun için de üye sayısı yüzde 1'i aşan bir sendikaya üye olmak gerekiyor. Sendika üyeliği ile ilgili olarak 4688 sayılı kanunun 14'üncü maddesinde, 'sendikalara üye olmak serbesttir' deniyor. Kamu görevlileri çalıştıkları işyerinin girdiği hizmet kolunda kurulu bir sendikaya üye olabilir. Sendikaya üyelik, memurun doldurup imzaladığı üye formu ile sendikaya başvurması ve başvurunun sendika tarafından kabulü ile kazanılır.

30 GÜNDE SONUÇLANIR

Üyelik başvurusu, sendika tarafından 30 gün içinde reddedilmediği takdirde üyelik talebi kabul edilmiş sayılıyor. Haklı bir sebep gösterilmeden üyeliği kabul edilmeyen kamu görevlisinin, bu kararın kendisine tebliğinden itibaren 30 gün içinde dava açma hakkı var. Sendika, üyeliği kesinleşen memurun başvuru belgesinin bir örneğini üyenin kendisine verir, bir örneği sendikada kalır, bir örneğini üyelik ödentisine esas olmak ve dosyasında saklanmak üzere 15 gün içinde işverene gönderir. Birden çok sendikaya üye olunamaz.

Milyonların gözü bu görüşmede: Asgari ücrette işverenin yükünü Hazine mi üstlenecek?
Okunma Sayısı : 745   
14.12.2021 11:32:32

Milyonlarca vatandaş asgari ücret görüşmelerinde çıkacak karara kilitlenirken, dün yapılması planlanan toplantı gerçekleştirilmemişti. 2022 için net asgari ücretin 4 bin liranın üzerine çıkacağı belirtilirken; iki tarafın da önerilerinin kabul olması halinde; işverene yük olacak maliyet artışının bir kısmının hazineden karşılanacağı iddia ediliyor.

Dün yapılması planlanan 4. toplantının gerçekleşmemesi kafalarda soru işareti yaratsa da çalışmalarda sona gelindiği belirtildi. Masadaki işçi ve işveren kesimin taleplerinin onaylanmasıyla asgari ücretin 4 bin TL üzerine çekilmesi beklenirken, Habertürk'ten Ahmet Kıvanç'ın haberine göre uzlaşı sağlanması halinde ise işverene yük olacak maliyet artışının bir kısmının hazineden karşılanacak.
Milyonlarca vatandaş asgari ücret görüşmelerindeki 4. toplantıya kilitlenirken, ilk üç toplantıdaki görüşmelerde işçileri temsil eden TÜRK-İŞ ve işveren kesimini temsil eden Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) üyeleri, üç önemli konuda uzlaşma sağladı. Bunlardan birincisi, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK'in asgari ücret görüşmeleri başlamadan önceki çağrılarında da yer alan sosyal güvenlik işçi priminde 5 puanlık indirim yapılması. İkincisi gelir vergisinin ilk diliminin yıllık asgari ücret düzeyine çıkartılması. Üçüncüsü de işverene sendikalı işletmelerde asgari ücretin yüzde 6'sı, diğer işletmelerde ise yüzde 3'ü oranında destek sağlanması.

BRÜT ASGARİ ÜCRETTE YÜZDE42'LİK ARTIŞ

Enflasyondaki tırmanma ve döviz kurunda yaşanan artış dolayısıyla bu yıl asgari ücrette yüksek artış beklentisi ortaya çıktı. Kulislerde, TÜRK – İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay'ın Çalışma Bakanı Vedat Bilgin'e 4 bin liranın altında bir rakamı kabul etmeyeceklerini söylediği belirtiliyor. Net asgari ücretin 4 bin liraya çıkması brüt asgari ücretin yüzde 42 oranında artması anlamına geliyor.

İŞVERENE MALİYETİ 6 BİN LİRAYA ULAŞACAK

İşveren kesimini temsil eden TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç, Türkiye İstatistik Kurumu'nun enflasyon rakamının da dikkate alınması gerektiğini belirtti. Net asgari ücretin 4 bin liraya çıkartılması halinde asgari ücretli bir işçinin işverene maliyeti 1800 lira artarak 6 bin liraya ulaşacak.

5 PUANLIK İNDİRİM NE ANLAMA GELİYOR?

İşçinin cebine giren net asgari ücretin artmasını sağlayacak formüllerden birincisini 5 puanlık işçi sigorta primi indirimi oluşturuyor. İşçi payı olarak şu an yüzde 14 oranında sigorta primi kesiliyor. Beş puanlık indirim bugünkü asgari ücrete uygulansa işçinin cebine giren aylık net ücret 178 lira artacak.Mevcut uygulama aynen devam ettiği takdirde 4000 lira net asgari ücret için yüzde 42 oranında artış yapılması gerekecek. Bu durumda brüt ücret 5065 liraya, asgari ücretin işverene maliyeti de 5951 liraya çıkacak.Ancak, işçi priminde 5 puanlık indirim yapıldığı takdirde işçinin eline geçen net ücret 250 lira artacak, işverenin maliyeti de 5 bin 649 lira olacak. Böylece, işçinin eline geçen net ücret yüzde 42 oranında artarken, işverenin maliyetindeki artış yüzde 34 olacak.

Uykuları kaçıran iddia yalanlandı! Sigaraya 5 TL zam gelmedi
Okunma Sayısı : 743   
6.12.2021 10:53:47

P... M... grubuna ait sigaralara 5'er TL zam geldiği iddiaları sosyal medyada karışıklık yarattı. Ancak iddialara yalanlama Türkiye Tekel Bayiler Platformu Başkanı Özgür Aybaş'ten geldi. Paylaşılan listenin doğru olmadığını belirten Aybaş, "Sigaraya zam gelmedi. Zam geçişi olduğunda paylaşacağım takipte kalın." dedi.Her yılın başında olduğu gibi sigarada ÖTV ve maktu vergi oranlarının bu yıl da düzenlenmesi bekleniyor. Yeni düzenlemeyle birlikte sigara fiyatlarına zam bekleniyor.

5 TL ZAM İDDİASI

Geçtiğimiz gün, P... M... grubundaki sigaralara fahiş zam geldi iddiaları sosyal medyayı karıştırdı. İddialara göre grubun sigaralarına 5 TL zam geleceği söyleniyordu. Zamla birlikte en pahalı sigaranın 24.50 TL'ye çıkacağı öne sürüldü.

AYBAŞ YALANLADI

Ancak gerçek kısa sürede ortaya çıktı. Türkiye Tekel Bayiler Platformu Başkanı Özgür Aybaş, söz konusu iddiaları yalanladı.

"PAYLAŞILAN LİSTE DOĞRU DEĞİL"

Aybaş sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, "Şu an P... M...sisteminde fiyat budur diğer zamlı haberlere itibar etmeyiniz. Fake yayılan sigara fiyat zammı 5 lira diye geçti gerçi olursa da şaşırmayın. Sigaraya zam gelmedi arkadaşlar paylaşılan liste doğru liste değildir. Zam geçişi olduğunda paylaşacağım takipte kalın." ifadelerini kullandı.

Otomobil satışında yeminli sözleşme dönemi başladı
Okunma Sayısı : 790   
6.12.2021 10:51:51

Piyasada dengeleri alt üst eden 'al-sat'çıları engellemek için otomotiv firmaları farklı yöntemlere başvuruyor. Son olarak firmalar müşterilerine otomobili hemen satmayacağına yönelik yeminli sözleşme yapmaya başladı.

Bu uygulamanın amacı satın aldığı sıfır kilometre otomobilin, yüksek fiyatla elden çıkarılmasını engellemek.Türkiye otomotiv piyasasında dengeleri bozan 'al-sat'çıları önlemek ve yüksek fiyat artışlarına engel olmak için yeni bir çözüm geliştirildi.

YEMİNLİ SÖZLEŞME YAPMAYA BAŞLADILAR

Sabah gazetesinden Ufuk Sandık'ın bugünkü yazısında yer verdiği bilgilere göre, bazı otomotiv firmaları otomobil satın alan müşterilerle, otomobili hemen satmayacağına yönelik yeminli sözleşme yapmaya başladı.

HEDEF BİREYSEL MÜŞTERİNİN ALMASINI SAĞLAMAK

Bunun amacı satın aldığı sıfır kilometre otomobili, yüksek fiyatla elinden çıkaran 'al-sat'çılara engel olmak ve otomobil ticareti yapanların değil, bireysel müşterilerin otomobil almasını sağlamak. Böylece ikinci el otomobil piyasasındaki fiyatların yükselmesini durdurmak.

YAYGINLAŞMASI BEKLENİYOR

'Al-sat'çılar lansman döneminde özel fiyatla bayiden aldıkları otomobilleri ikinci elde daha yüksek satıyor. Bayilerdeki liste fiyatıyla galeri fiyatları arasında 30-50 bin TL'ye varan farklar var. Birkaç firmada başlayan imzalı satış işleminin, diğer firmalar arasında da yaygınlaşması bekleniyor.

KARA LİSTE UYGULAMASI VAR

Otomotiv sektörü 'al-sat' işine engel olmak için kara liste uygulamasına başlamıştı. Kara liste, ihtiyacı için otomobil satın alan gerçek müşteriyle 'al-sat'çıları birbirinden ayırt edilebilmesi açısından kısmen de olsa etkili oldu.

Kurmaylarına Erdoğan'dan, "Asgari ücretteki artış ne olmalı?" sorusu geldi
Okunma Sayısı : 767   
5.12.2021 12:19:47

Milyonlar, 2022 asgari ücretinin ne kadar olacağı konusunda meraklı bekleyişini devam ederken, AK Parti'nin hafta içi yapılan son MYK toplantısında da bu konuda değerlendirmeler yapıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın MYK üyelerine tek tek söz vererek, asgari ücretteki artışın ne kadar olması gerektiğini sorduğu ve genel görüşün 4 bin liranın altına düşülmemesi yönünde olduğu belirtildi.AK Parti'nin hafta içi yapılan son MYK toplantısında, yeni asgari ücret çalışmaları konusunda da değerlendirmeler yapıldı.

ÜYELERE TEK TEK SORDU

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, MYK üyelerine tek tek söz vererek, asgari ücretteki artışın ne olması gerektiğini sorduğu öğrenildi. MYK üyelerinin büyük bölümü, asgari ücretin 4 bin liranın altına düşmemesi gerektiği yönünde görüş bildirdi.


"İŞTEN ÇIKARMALAR OLABİLİR" ENDİŞESİ

Konuyla ilgili bilgi veren Çalışma Bakanı ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, net rakamın 4 bin lira olması durumunda bir işçinin işverene maliyetinin 6 bin 500 liraya çıkacağını anlattı. Bunun üzerine bazı parti yöneticileri, maliyet artışı nedeniyle işten çıkarmalar olabileceği endişesini dile getirdi.

VERGİ VE PRİM DESTEĞİ GÜNDEMDE

Özellikle 10 kişiden az işçi çalıştıran küçük işletmelerde maliyetin düşürülmesi için vergi ve prim desteği sağlanması formülü üzerinde duruldu.

ERDOĞAN BİR RAKAM ZİKRETMEDİ

Türkiye gazetesinin haberine göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir rakam zikretmedi. Ancak dar gelirlileri rahatlatacak, hayat şartlarını iyileştirecek bir rakamın ortaya çıkacağını kaydetti.

AK Parti kulislerinde bu konuşuluyor: Cumhurbaşkanı Erdoğan kesin kararlı, asgari ücret 4 bin liranın üzerinde olacak
Okunma Sayısı : 711   
5.12.2021 12:14:17

Cumhurbaşkanı Erdoğan asgari ücret zammına ilişkin "Bugüne kadar olmuşun çok çok fevkinde bir artış olacak" sözlerine yer verdi.

Erdoğan'ın sözleri AK Parti kulislerindeki zam söylemlerini değiştirdi. Daha önce parti kulislerinde asgari ücretin "3 bin 500-3 bin 700 TL" civarında olacağı konuşulurken, şimdi "Asgari ücret net 4 bin TL'nin üzerinde olacak. Cumhurbaşkanımız artan döviz kurları karşısında çalışanı ezdirmeyecek. Kesin kararlı" yorumları yapılıyor.Asgari ücretle çalışan milyonlarca emekçinin gözü, hükümetin 2022 yılıyla ilgili alacağı zam kararında. Ancak hükümet, asgari ücrette artışla ilgili çalışmalar yürütürken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın asgari ücretle ilgili son açıklamaları yeni tartışmaların da başlamasını neden oldu.

"ASGARİ ÜCRET 4 BİN TL'NİN ÜZERİNDE OLACAK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen çarşamba günü partisinin TBMM grup toplantısının ardından gazetecilerin yeni asgari ücrete ilişkin sorusu üzerine "Bugüne kadar olmuşun çok çok fevkinde bir artış olacak" ifadelerini kullanmıştı. Erdoğan'ın açıklaması öncesinde hükümet kanadında "asgari ücretin 3 bin 500-3 bin 700 TL civarında olacağı, bunun için de hükümetin doğrudan çalışana verilecek destek ya da vergi kalemlerinde indirim yapacağı" konuşulurken, AK Parti kulislerinde ise "Asgari ücret en az 4 bin TL olacak" değerlendirmelerinde bulunuluyordu.
Erdoğan'ın sözleri üzerine de AK Parti kulislerinde bu kez "Asgari ücret net 4 bin TL'nin üzerinde olacak. Cumhurbaşkanımız artan döviz kurları karşısında çalışanı ezdirmeyecek. Kesin kararlı" yorumları yapılıyor.

NASIL ÇIKARILACAĞI TARTIŞILIYOR

Ancak bugün uygulanan asgari ücret brüt 3 bin 577, net 2 bin 826 TL. İşverene maliyeti ise 4 bin 203 TL. Cumhuriyet'te yer alan habere göre, bu rakamın 4 bin TL'nin üzerine nasıl çıkarılacağı da AK Parti kulislerinde tartışılıyor.

"CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN TALİMAT VERDİ"

AK Parti'de "1995 genel seçimlerine doğru gidilen süreçte Necmettin Erbakan'ın en önemli vaatlerinden birinin işçi ve memura zam olduğunun" altı çiziliyor. Başbakan olduktan sonra da Erbakan'ın 1996 Temmuzu'nda asgari ücrette neredeyse yüzde 100'ün üzerinde zam yaptığı anlatılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da "asgari ücretliyi ezdirmemek için Erbakan gibi bir hamle yapmak istediği" kaydedilirken "Artan döviz kurları karşısında yüzde 100'lere varan bir artış söz konusu olmasa da iyi oranlarda zam yapılacaktır. Cumhurbaşkanı, Çalışma Bakanlığı'na da bu yönde talimat verdi" değerlendirmeleri yapılıyor.

HAZİNE'YE ETKİSİ NE OLUR?

Bu noktada da asgari ücretten gelir vergisinin alınmaması gibi bir formül ile birlikte devletin doğrudan çalışana vereceği desteklerin de masada olduğuna dikkat çekiliyor. Ancak bu durum, akıllara "Hazine'ye ne kadar yük getirir" sorusunu getiriyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a emeklilerden çağrı: Alım gücümüz düştü, iyileştirme bekliyoruz
Okunma Sayısı : 699   
5.12.2021 12:12:34

Türkiye Emekliler Derneği Genel Başkanı Kazım Ergün, emeklinin alım gücünün düştüğünü ifade ederek iyileştirme yapılmasını istedi.

Ergün, "Sayın Cumhurbaşkanımızdan talebimiz, emekli aylıklarına seyyanen iyileştirme yapılmasıdır. Zor durumdaki emeklilerimiz umutla gelecek müjdeyi beklemektedir." dedi.Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Genel Başkanı Kazım Ergün, emekli aylıklarına seyyanen iyileştirme yapılmasını istedi.

"EMEKLİNİN ALIM GÜCÜ AZALDI"

Ergün, yazılı açıklamasında, emekli aylıklarının enflasyon ve artan döviz kurları karşısında eridiğini belirterek, "TÜİK rakamlarını gerçekçi bulmamakla birlikte bu rakamları bile baz aldığımızda en düşük emekli aylığındaki alım gücü erimesi yüzde 10,47 düzeyinde. Yani temmuzdan bu yana 1500 lira olan en düşük emekli aylığının alım gücü 150 liradan fazla azaldı. Aylıklardaki bu alım gücü erimesi ilerleyen süreçte daha da artacak gibi görünüyor." dedi.


"EMEKLİLER MÜJDE BEKLİYOR"

Son dönemde farklı meslek gruplarının maaşlarına yapılan iyileştirmeleri, emeklilerin de aylıklarında beklediğini vurgulayan Ergün, "Sayın Cumhurbaşkanımızdan talebimiz, emekli aylıklarına seyyanen iyileştirme yapılmasıdır. Zor durumdaki emeklilerimiz umutla gelecek müjdeyi beklemektedir." ifadelerini kullandı.

31 binden fazla kişiye iş kapısı açılacak
Okunma Sayısı : 618   
5.12.2021 12:10:21

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, ekimde 884 yatırım teşvik belgesi düzenledi.

Yatırım tutarı 19 milyar 430 milyon 786 bin lira olarak hesaplanan projelerin hayata geçirilmesiyle 31 binden fazla kişiye de iş kapısı açılmış olacak.Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın ekim ayına ait yatırım teşvik belgesi listesi Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, ekimde 884 yatırım teşvik belgesi verildi.

31 BİN 397 KİŞİYE İŞ İMKANI

Belge alan projelerin yatırım tutarı 19 milyar 430 milyon 786 bin 983 lira olarak hesaplandı. Bu yatırımların gerçekleştirilmesiyle 31 bin 397 kişinin istihdam edilmesi planlanıyor.


51 BELGE İPTAL EDİLDİ

Öte yandan sabit yatırım tutarı 544 milyon 548 bin 507 lira olan ve 2 bin 486 kişinin istihdam edilmesi öngörülen 51 yatırım teşvik belgesi iptal edildi. Bu dönemde 229 yatırım teşvik belgesine tamamlama vizesi verilirken bu projelerin sabit yatırım tutarı 3 milyar 188 milyon 434 bin 632 lira, istihdam edilenlerin sayısı 11 bin 231 oldu.

Kripto para piyasası tepetaklak! 500 milyar dolar buhar oldu!
Okunma Sayısı : 758   
4.12.2021 12:36:17

Milyarlarca doların yatırıldığı kripto para piyasalarında tarihin en büyük düşüşü yaşandı. Bitcoin %22'lik düşüşle ilk kez 42 bin doları gördü.

Satışların etkisiyle 500 milyar dolar buhar oldu. Uzmanlara göre Bitcoin'in düşme sebebi, FED'in varlık alımı azaltımı mesajı vermesi ve ABD'deki kripto para şirket yöneticilerinin ifadeye çağrılması.Kripto para piyasası büyük bir deprem yaşadı. Bitcoin ve alt coinlere yatırım yapan milyonların gözü piyasalara çevrildi. Bitcoin (BTC) fiyatı son 3 ayda rekor kırarak 70 bin dolar bandını zorladıktan sonra 4 Aralık günü tarihi bir düşüş yaşayarak 42 bin dolara kadar geriledi.Günlük değer kaybı yüzde 20'yi bulan Bitcoin'de böylelikle 15 Mayıs'ta 33 bin dolara inilen hareketin ardından en sert volatilite yaşandı. Bitcoin 11.20 itibarıyla 47 bin dolar seviyelerinden işlem görüyor.


500 MİLYAR DOLAR BUHAR OLDU

Öte yandan gün içerisinde gelen satışların etkisiyle 500 milyar dolardan fazla gerileyen kripto paraların toplam piyasa değeri yüzde 20'den fazla düştü.

UZMANLAR TEDBİR UYARISI YAPIYOR

Piyasa hakimiyeti bakımından ikinci sıradaki Ethereum da yüzde 20'ye yakın düşüş kaydetti. Eteryum, 3 bin 500 doların altını test etti. Bu durumların sürekli yaşandığına dikkat çeken uzmanlar kripto para konusunda yatırımcıların temkinli olması gerektiğine dikkat çekti.

BİTCOİN NEDEN DÜŞÜYOR?

Kripto para piyasasındaki düşüşle ilgili analistler iki gelişmeyi ön plana çıkarıyor. Bazı analistler birkaç aydır devam eden yükselişin ardından bir düzeltmenin beklendiğini belirtirken, Fed'in enflasyondaki geçicilik vurgusunu terk edip varlık azaltımını hızlandırması ve 2022'de yapması beklenen faiz artışlarının varlık fiyatlarını etkilediğine dikkat çekiyor.Öte yandan, ABD'de piyasa yapıcıların önde gelen kripto para borsaları FTX, Binance, Coindesk üst düzey yöneticilerinin Temsilciler Meclisi Mali Hizmetler Komitesi'nde ifadeye çağırmasının da endişe yaratmış olabileceği düşünülüyor. Komite'nin Başkanı Maxine Waters, düzenlenmemiş bir piyasa olması nedeniyle kripto paralara karşı eleştirileriyle biliniyor.

ENAG: Yıllık enflasyon yüzde 58.65
Okunma Sayısı : 775   
3.12.2021 11:04:53

ENAG, Kasım ayı Tüketici Fiyat Endeksi'ni açıkladı. ENAG, Kasım ayı enflasyon oranını açıkladığı duyurusunda, yıllık enflasyonun yüzde 58.65 olarak gerçekleştiğini belirtti.ENAG'ın (Enflasyon Araştırma Grubu) sosyal medya platformu Twitter üzerinden paylaşım yaptı. ENAG paylaşımında Kasım ayı Tüketici Fiyat Endeksi'ni açıkladı.

Yaptığı paylaşımda ENAG'ın açıklaması şöyle:
"ENAGrup Tüketici Fiyat Endeksi (E-TÜFE) Kasım ayında %9.91 arttı E-TÜFE'deki son 12 aylık artış oranı ise %58.65 olarak gerçekleşti."

MERKEZ BANKASI'NIN YIL SONU TAHMİNİ

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Kasım ayı piyasa katılımcıları anketi verilerine göre; ekim ayında 9,22 olan 2021 yıl sonu dolar/TL beklentisi, kasım anketinde 9,98'e yükselmişti.12 ay sonrası TÜFE beklentisi bu anket döneminde yüzde 15,61 olmuş ayrıca, 24 ay sonrası için TÜFE beklentisi ise aynı anket döneminde yüzde 11,76 olarak gerçekleşmişti.


50 tane Haberden 21 - 40 arası gösteriliyor
Sayfalar :1 - 2 - 3Geri · İleri
Yazarlar
En Çok Okunanlar
Sayfalar
Anketler
bağdat caddesi psikolog