New York Times'da yayınlanan makalede, Beşar Esad'ın ortakları ve akrabaları tarafından kurulan milyarlarca dolarlık yasa dışı uyuşturucu endüstrisinin, Suriye'nin yasal ihracatını geride bıraktığı ve ülkeyi dünyanın en yeni uyuşturucu devletine dönüştürdüğü savunuldu.

Amerikan New York Times gazetesi, Suriye'deki Beşar Esad'a yakın isimlerin yasa dışı uyuşturucu üretip satarak ülkeyi bir "narko-devlete" dönüştürdüklerini ileri sürdü.Ülkenin başlıca üretiminin, Suudi Arabistan ve başka Arap ülkelerinde yaygın olarak kullanılan uyarıcı hap olduğu vurgulanan makalede, faaliyetlerin tüm ülkeye yayılan üretimhanelerde, hapların ihraç edilmek üzere gizlendiği paketleme tesislerinde ve onları yurt dışındaki ağlarda dağıtan kaçakçılık ağı üzerinden yürütüldüğü kaydedildi.

"MAHİR ESAD KOMUTA EDİYOR"

Makalede, 10 ülkede polis yetkilileri, uluslararası ve bölgesel uyuşturucu uzmanları, uyuşturucu ticareti konusunda bilgi sahibi olan Suriyeliler ve ABD yetkilileri ile yaptıkları görüşmeler sonucunda üretim ve dağıtımın önemli bölümünün Suriye'deki rejimin en güçlü figürlerinden olan, Esad'in küçük kardeşi Mahir Esad'ın komuta ettiği Suriye Silahlı Kuvvetleri Dördüncü Zırhlı Tümeni tarafından gerçekleştirdiği belirtildi.

ABD'nin Los Angelas eyaletinde 1877 yılında inşa edilen fakat 144 yıldan bu yana kullanılmayan Evergreen Memorial Park Mezarlığı'na giden Tarpit isimli adam, ağacın altını kazarak bir kutu buldu.

Tarpit'in açtığı kutudan mumyalanmış bir cisim çıktı ancak cismin ne olduğu henüz tespit edilemedi.Amerika Birleşik Devletleri'nin Los Angelas eyaletinde yaşayan Tarpit isimli adam, terk edilmiş mezarlıkta ilginç bir keşfe imza attı. 1877 yılında inşa edilen ancak daha sonra kullanılmayan The Evergreen Memorial Park Mezarlığı'na giden Tarpit, yürüdüğü sırada ağacın altında bir delik fark etti.

HEMEN KAZMAYA BAŞLADI

Deliğin içerisinde ilginç bir şeyler olduğunu anlayan Tarpit, hemen deliği kazmaya başladı ve bir süre kazdıktan sonra siyahlık gördü. Hemen kazma işlemini derinleştiren Tarpit, sonunda bir kutu gördü. Önce kutuyu açmakta tedirgin eden adam, daha sonra cesaretini topladı ve kutuyu açtı. Ancak sonuç beklediği gibi değildi.

NE OLDUĞUNA KARAR VEREMEDİ

Tarpit, yaşadıklarını sosyal medya hesabından paylaşarak bulduğu nesnenin ne olduğu konusunda takipçilerinden fikir almaya çalıştı. Çok sayıda sosyal medya kullanıcısı, mumyalanmış nesnenin bir bebeğe ya da kuşa ait olabileceği görüşünü savundu.

LANETLENMİŞ BİR CANLI MI?

Bazı takipçiler, yorumlarında daha da ileri giderek ilginç varsayımlarda bulundu. Bunlardan biri de kutunun içerisindeki canlının, lanetlenmiş bir hayvana ait olabileceği yönündeydi. Ancak kutunun içindeki nesneyle ilgili şu anlık kesin bir bilgi yok.

İngiltere'de yapılan bir araştırmada, COVID-19'a karşı hatırlatıcı doz olarak kullanılan Pfizer-BioNTech ve Moderna'nın aşılarının en iyi sonuçları verdiği belirlendi.

İngiltere'de Southampton Üniversitesi tarafından yapılan ve tıp dergisi Lancet'te yayımlanan araştırmada, Oxford- AstraZeneca veya Pfizer-BioNTech'in her 2 dozunu olan 30 yaş üstü 2 bin 878 kişiye 3 ay sonra hatırlatıcı doz uygulandı.Araştırmada kullanılan aşılar, Oxford-AstraZeneca, Pfizer-BioNTech, Novavax, Johnson&Johnson, Moderna, Valneva ve Curevac oldu.
Katılanların yaklaşık yarısının 70 yaşının üzerinde olduğu araştırmada, bazı kişiler kontrol grubuna alınarak ve plasebo olarak meningokok aşısı yapıldı.7 aşının hiçbirinin güvenlik endişesi oluşturmadığı bulunan araştırmada, yorgunluk, baş ağrısı ve enjeksiyon yerinde ağrı en sık görülen yan etkiler olarak öne çıkarken, 24 katılımcıdaki yan etkiler ciddi düzeyde oldu.Araştırmacılar, hatırlatıcı dozların yapılmasından 4 hafta sonra katılımcıların antikor düzeylerini ölçtü.Ayrıca viral enfeksiyonlarla mücadelede temel rol oynayan T hücrelerinin tepkileri de izlendi.

HEPSİ BAĞIŞIKLIĞI ARTIRIYOR

Alfa, Beta ve Delta varyantlarının yanı sıra ilk olarak Çin'de ortaya çıkan orijinal türe karşı antikorlara bakılan çalışmada, Oxford-AstraZeneca aşısının 2 dozundan 10-12 hafta sonra 7 aşının hepsinin bağışıklığı artırdığı ortaya çıktı.İlk 2 dozu Pfizer-BioNTech aşısı olan katılımcılarda ise Valneva hariç diğer aşıların bağışıklığı güçlendirdiği görüldü.Başlangıçta 2 doz Oxford-AstraZeneca aşısı olan katılımcılarda, hatırlatıcı dozların yapılmasından 28 gün sonra antikor seviyelerin 1,8 kat (Valneva) ve 32,3 kat (Moderna) arasında arttığı gözlendi. Üçüncü doz aşı Pfizer-BioNTech olarak yapıldığında ise artış 25 kat oldu.İlk 2 dozu Pfizer-BioNTech olanlarda da antikor seviyesi 1,3 kat (Valneva) ile 11,5 kat (Moderna) arasında değişiklik gösterdi.Araştırmayı yöneten Prof. Saul Faust, yaptığı açıklamada, "Farklı teknolojileri kullanan çok çeşitli aşıların, AstraZeneca veya Pfizer-BioNTech'in üzerine üçüncü doz olarak fayda sağlaması gerçekten cesaret verici." ifadesini kullandı.

Yılan istilasından kurtulma girişimi felaketle bitti. 1.8 milyon dolara satın alınan evde 1 milyon dolarlık zarar oluştu.

ABD'nin Maryland eyaletindeki Baltimore kasabasında yaklaşık 10 bin metrekare büyüklüğünde bir evi yılanlar bastı. Ev sahipleri ise çareyi evi yakmakta buldu.Montgomery County İtfaiyesi Sözcüsü Pete Piringer CNN International'a yaptığı açıklamada, yılanların daha önceki mal sahipleri için de ciddi bir problem olduğunu söylerken, evi yakarken kömür kullanıldığı, kömürlerin de yanıcı maddelerle etkileşimi sonucu tüm evin alev aldığını belirtti.

YANGIN SIRASINDA KİMSE EVDE YOKMUŞ

CNN'de yer alan habere göre, yangın bodrum katında başlarken, kısa sürede tüm eve yayıldı. Piringer, sahibinin birkaç saat önce evde olduğunu, ancak neyse ki yangın sırasında kimsenin evde olmadığını söyledi.Komşunun evden çıkan dumanları fark ederek 911'i araması sonucu 75 itfaiyecinin olay yerine geldiği belirtildi. Öte yandan bölgede yangın musluğu olmadığı için tankerlerle olay yerine intikal edildiği bildirildi.

1.8 MİLYON DOLARA SATIN ALMIŞ

İtfaiye ekiplerinin yangını kontrol altına almasının birkaç saat sürdüğü, ancak ertesi sabaha kadar yangının tamamen sönmediğini aktardı ve zararın 1 milyon dolardan daha fazla olabileceğini dile getirdi. Evin ise yakın zamanda 1.8 milyon dolara satın alındığı bildirildi.İtfaiye, yangını başlatacak herhangi bir kanıt veya şüpheli olmadığı için olayı kaza olarak değerlendirdi.

Sosyal medyada paylaşılan bir kedinin fotoğrafı, önceki günün en çok konuşulan fotoğrafı oldu.

Bir kas hastalığı olduğu belirtilen kedinin kas gelişimi durdurulamıyor.İnsanlar da olduğu gibi hayvanlarda da çeşitli genetik bozukluklar ve kalıtsal hastalıklar meydana geliyor. İnsanlarda boy uzunluğu ya da kısalığı şeklindeki rahatsızlıklara sıklıkla rastlanırken, hayvanlar arasında da "kas hastalıkları" görülüyor. İşte bu kas hastalığına sahip bir kedinin fotoğrafı, önceki gün sosyal medyada en çok konuşulanlar arasına girdi.

FOTOĞRAFI HAYRETE DÜŞÜRDÜ

Koltuğun üzerinde uyuduğu sırada fotoğraflanan kedinin görüntüsü, izleyenleri hayrete düşürdü. Çok sayıda sosyal medya kullanıcısı, kedinin ev içerisindeki hareketlerini merak ettiklerini dile getirdi. Hatta bazıları, "Birazdan ayaklanıp Dumbell kaldıracak gibi duruyor" yorumları yaptı.

Birleşik Krallık'ta bir adamın kalçasından II. Dünya Savaşı'ndan kalma top mermisi çıkarıldı.

Gloucester bölgesindeki Gloucestershire Kraliyet Hastanesi, çarşamba polisle irtibata geçerek bir hastanın rektumunda mermi bulunduğunu söyledi. Polis bunun üzerine hastaneye bir patlayıcı imha ekibi gönderdi.The Sun'ın haberine göre doktorlar, ameliyatla mermiyi hastanın makatından başarıyla çıkardı. Patlayıcı imha ekibinin incelemelerinde merminin II. Dünya Savaşı'nda kullanılan 57 milimetrelik tanksavar mermilerinden olduğu tespit edildi.Hastaneden yapılan açıklamada, kimliği paylaşılmayan hastanın askeri teçhizatlara meraklı olduğu ve bu merminin de şahsi koleksiyonunda bulunduğu bildirildi.
Kalçasından top mermisi çıktı, polis hastaneye patlayıcı ekibi gönderdi!

AYAĞI KAYINCA OLMUŞ

Hastanın doktorlara "mermiyi yere koyduğunu, daha sonra ayağının kaydığını ve merminin üstüne düştüğünü, merminin de rektumuna girdiğini" söylediği ifade edildi.Öte yandan oluşabilecek herhangi bir tehlikeye karşı hastanede ziyaretçilerin ve hastaların güvenliğinin sağlanması için gerekli protokoller uygulandı.

TEHLİKE YOK

Ordudan yapılan açıklamada hastaneye gönderilerek mermiyi inceleyen imha ekibinin, mühimmatın aktif olmadığını ve herhangi bir tehlike oluşturmadığını tespit ettiği bildirildi.Gloucestershire Polisi'nin açıklamasındaysa ekibin incelemelerini tamamladığı ve merminin tehlike teşkil etmediğini belirttiği doğrulandı.Hastane, talihsiz hastanın taburcu edildiğini ve sorunsuz şekilde iyileşmesinin beklendiğini duyurdu.

Avustralya, besin zincirine tehdit teşkil eden ve 6 milyon vahşi kediyi yok etmek için genetik teknolojiyi kullanmayı planlıyor. Vahşi kediler, her yıl 530 milyondan fazla kurbağa ve sürüngenin yanı sıra 450 milyon memeli ve 270 milyon kuşu öldürmeleri sebebiyle çeşitli ülkelerin hedefinde yer alıyor.

Yerli türleri tehdit etme konusunda Avrupa tavşanlarından sonra ikinci sırada olan 'Vahşi kediler her yıl 530 milyondan fazla yerli kurbağa ve sürüngenin yanı sıra 450 milyon memeli ve 270 milyon kuşu öldürmeleri sebebiyle' başta Avustralya olmak üzere çeşitli ülkeler için büyük bir problem teşkil ediyor.

İSTİLACI TÜRLERİ ORTADAN KALDIRMAYI PLANLIYORLAR

Avustralya hükümeti de bu sebeple, gerekirse 'genetik biyo-kontrol seçeneklerini' devreye sokarak doğal vahşi yaşamı korumayı ve arazide yaygın tahribatlara neden olan istilacı türleri ortadan kaldırmayı planlıyor.

HAVA YOLUYLA ZEHİRLİ SOSİSLER BIRAKILMASI GÜNDEMDE

Avustralya hükümeti 2015 yılında yaptığı açıklama ile 5 yıl içerisinde 2 milyon vahşi kediyi öldürmeyi planladığını duyurdu. Kullanılacak teknikler arasında yemleme, ateş etme ve zehirleme bulunurken, önerilen planlar arasında, hükümetin büyük vahşi kedi popülasyonlarına sahip olduğu bilinen bölgelere hava yoluyla zehirli sosisler bırakması da yer alıyor. Bütün bu çabalara rağmen, vahşi kediler Avustralya'nın yerli türlerine zarar vermeye devam ediyor. Avustralya Bilim Kurumu, İngiliz Milletler Topluluğu Bilim ve Endüstriyel Araştırma Devlet Dairesi (CSIRO) tarafından yayınlanan bir raporda, vahşi yaşamı tehdit eden istilacı hayvanları yönetmeye yönelik yeni bir rota çizildi.

GENETİK KONTROL

Rapora katkı sunan araştırmacılardan Andy Sheppard, istilacı türlerin yayılmasını durdurmak için acil ve koordineli eyleme ihtiyaç olduğunu söyledi. Sheppard yaptığı açıklamada, "Önleme, zararlıların yayılmasını kontrol etmeye çalışmaktan çok daha ucuz ve etkili olacaktır. Gelişmekte olan teknolojileri güvenli bir şekilde kullanmamız, biyogüvenlik araştırma ve inovasyon sistemimizi canlandırmamız, uzun vadeli, stratejik araştırma ve geliştirmeye yatırım yapmaya devam etmemiz gerekiyor" diye konuştu.Raporda vurgulanan teknolojilerden biri de genetik kontrol. Rapora göre bu yöntemin, 'yeni işgalcileri durdurmak için büyük bir potansiyele sahip olduğu' ifade edildi. İstilacı türleri kontrol etmenin farklı bir yolu olduğu ifade edilen genetik kontrolün, son yıllarda bilimsel makalelerde de yer aldığı vurgulandı. CSIRO raporunda "İstilacı popülasyonlardaki tüm yavruların yalnızca tek cinsiyetli doğmasını sağlamak gibi genetik biyokontrol seçenekleri; sazanlar, kara kurbağaları, kemirgenler, tavşanlar ve potansiyel olarak vahşi kediler gibi yaygın zararlıları kontrol etme mücadelesini önemli ölçüde değiştirebilir" dedi.

MEMELİLERİN TÜKENME ORANI EN YÜKSEK ÜLKE

Avustralya'nın günümüzde memeli neslinin tükenmesi konusunda en yüksek orana sahip olan ülke olduğu belirtiliyor. Raporda yer alan bilgiye göre, iklim değişikliği ve aşırı hava olayları, istilacı türlerin yayılmasına yardımcı oluyor.Raporda, vahşi kedilerin yakın zamanda yangınlara maruz kalan alanları hedef alacağı belirtildi. Çünkü cüce sıçanlar gibi vahşi kedilere av olan hayvanların da saklanacak hiçbir yeri kalmıyor. Raporun ortak yazarı Andreas Ganzing, istilacı türlerin daha fazla yayılmasını önlemek için tüm Avustralyalıların birlikte çalışması gerektiğini ifade ediyor.

Rusya'nın Chelyabinsk kentindeki Zyuratkul Ulusal Parkı'nda etrafı ziyaretçilerle çevrilen bir geyik, aniden sinirlenmesinin ardından küçük bir kızı tekmesiyle yere düşürdü.

Rusya'daki Zyuratkul Ulusal Parkı'nda ziyaretçilerin parkı gezdiği sırada korku dolu anlar yaşandı. Çoğunluğu çocuklardan oluşan bir grup, vahşi geyiği doğal ortamında izliyordu. Ancak geyiğe olmaması gerektiği kadar yaklaştılar.

BİR SÜRE SAKİN KALDI

Geyik, etrafındaki insanlara bir süre kendisini izletti. Bu durumdan cesaret alan çocuklar da geyiğin yanına giderek sevmeye başladı. Ancak dakikalar sonra büyük bir tehlike atlatıldı.

TEKMESİYLE YERE SERDİ

Çocukların önünde olduğu sırada aniden hamle yapan geyik, önündeki küçük kızı tekmesiyle yere serdi. Kız, aldığı tekme darbesiyle yere düşerken, geyiğin bir sonraki saldırı girişimi ise etraftakiler tarafından engellendi.

Ekvador'da bir grup genç, vefat eden motosiklet tutkunu arkadaşlarını son bir kez daha motosiklete bindirdi.Ekvador'da önceki gün meydana gelen olay büyük yankı uyandırdı. Bir grup genç, vefat eden arkadaşlarını motosikletin arkasında gezdirdi.

YOL KESİP TABUTU ALDILAR

Portoviejo kentinde meydana gelen olayda daha önce iki kişi tarafından vurularak öldürülen 21 yaşındaki genç, 29 Kasım tarihinde toprağa verilecekti. Ancak arkadaşları aracın yolunu kesip, tabutu aşağıya indirdi.

YOLDA GEZDİRDİLER

Tabuttan arkadaşlarının cesedini çıkaran gençler uzun uğraşlar sonunda cesedi motosiklete bindirmeyi başardı ve yola çıktı. Yetkililer olayın "sapkın ve sağlıksız" olarak değerlendirdi.

Canlıların yiyecek arama veya avlanma gibi davranışlarını tetikleyen hayatta kalma içgüdüsünün beyindeki kaynağı belirlendi. Latince adı Caenorhabditis elegans olan iplik kurdunun beynini inceleyen bilim insanları, bulguların insanlar da dahil olmak üzere birçok canlının beynindeki karmaşık süreçlere dair fikir verdiğini belirtti.Independent Türkçe'de yer alan çeviriye göre; Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden (MIT) sinirbilimci Steven Flavell, "Dolaşma ya da durma kararı, iplik kurdunun hayatta kalma ihtimalini büyük ölçüde etkileyecek bir karardır" dedi ve araştırmaları hakkında şöyle konuştu:"Beynin bu önemli kararı verme sürecini nasıl kontrol ettiğini araştırmanın, birçok hayvanın beynindeki temel devre unsurlarını ortaya çıkarabileceğini düşündük. İplik kurdunun beyninde sadece 302 nöron bulunuyor. Ancak bu basit yapısına rağmen içgüdüyü yönlendiren süreci takip etmek zor oldu."
Araştırma ekibi, nöron aktivitesini kalsiyum izleri aracılığıyla takip etmelerini sağlayan yepyeni bir mikroskop türü geliştirdi. Daha sonra bu aktiviteyi solucanın davranışlarıyla eşleştirmek ve ikisi arasındaki bağlantıları bulmak için yazılım algoritmalarını kullandı.

NSM NÖRONU

Algoritma, nöronlarının hareketine yönelik örüntüyü kavradıktan sonra iplik kurdunun ne yapacağını yüzde 95 doğrulukla tahmin edebilir hale geldi.Bu sayede araştırmacılar, yiyecek aramak için etrafta gezinme eylemiyle ilişkili 4 nöronu belirleyebildi.Hayvanın dolaşmaktan durmaya geçişi de NSM adlı tek bir nöronun harekete geçmesiyle aynı zamana denk geliyordu.Söz konusu 4 "toplayıcı" hücre, NSM'i bastırmak için PDF adlı bir kimyasal üretiyor ve hayvanı harekete geçiriyordu.NSM ise yeni toplanan yiyeceklerin varlığını algılayabiliyor ve diğer nöronlara hayvanı yavaşlatması için sinyal vermek üzere serotonin salgılıyordu.Sonunda araştırmacılar daha da derine inmeye ve bu süreci devreye sokan "anahtarı" aramaya karar verdi.

AIA NÖRONU

İleri analizler, 4 toplayıcı hücre ve NSM arasındaki kovalamacayı AIA adlı bir nöronun başlattığını ortaya koydu. Önceki araştırmalar da AIA hücresini önemli bir tetikleyici olduğu düşünülen yemek kokusuyla ilişkilendirmişti.Flavell, "Bir kurt için yiyecek kokuları önemli ama belirsiz, duyusal bir işarettir" diye konuştu.AIA nöronunun yiyecek kokularını tespit etme ve bu bilgiyi aşağı devrelere iletme yeteneği, hayvanların kokuyu bağlama oturtmasına ve yiyecek arama kararı vermesine olanak tanıyor.Bilim insanları kurtların ve diğer hayvanların beynine dair ne kadar çok şey öğrenirse, davranışların nasıl kontrol edildiğini de o kadar iyi kavrayacaklarını düşünüyor.

Suriye Halk Meclisi, Hatay'ın anavatana katılışının 82'nci yılında skandal bir bildiriye imza attı. Suriye Parlamentosu tarafından yayınlanan bildiride, "Hatay'ın Türkiye'nin eline kalmaması ve geri alınması için mümkün olan her şeyin yapılacağı" şeklindeki ifadelere yer verildi.Hatay'ın anavatana katılmasının üzerinden tam 82 yıl geçti. Başta Suriye olmak üzere dünya ülkelerinin Orta Doğu coğrafyası üzerindeki hayalleri devam ederken, Suriye tarafından yayınlanan bir bildiri büyük tepki çekti. Suriye Halk Meclisi, Hatay'ın Suriye toprağı olduğunu öne sürerek Türkiye'yi tehdit etti.

ÇİRKİN İFADELER KULLANILDI

Açıklamada, "Hatay'ın Türkiye'nin eline kalmaması ve geri alınması için mümkün olan her şeyin yapılacağı" belirtilirkendönemin Fransız mandasının, 2'nci Dünya Savaşı'nda Türkiye'yle müttefiklik kurmak için Hatay'ı rüşvet olarak verdiği öne sürüldü.İşte o skandal bildiri:
Suriye Parlamentosu'ndan skandal bildiri: Hatay'ı geri almak için her şeyi yapacağız

New ABD'de çekilen film esnasında görüntü yönetmeni Halyna Hutchins'in ölümüne neden olan silah kazasıyla ilgili konuşan aktör Alec Baldwin, tetiği kendisinin çekmediğini söyledi. Yaşanan olaya inanmakta güçlük çektiğini söyleyen oyuncu, konuşurken hüngür hüngür ağladı.Dünyaca ünlü oyuncu Alec Baldwin, Rust filminin çekiminde sahne gereği kullandığı silahtan çıkan gerçek mermi ile görüntü yönetmeni Halyna Hutchins'in ölümüne yönetmen Joel Souza'un da yaralanmasına neden oldu. 21 Ekim'de meydana gelen olaydan sonra gözlerden uzak yaşamaya başlayan oyuncu, ilk defa ABC televizyonuna röportaj vererek kazayla ilgili konuştu.

GÖZYAŞLARI İÇİNDE ANLATTI

New Meksiko eyaletindeki çekimler sırasında yaşanan kazayla ilgili George Stephanopoulos'un sorularını cevaplarken gözyaşlarını tutamayan Baldwin, "Tetiği ben çekmedim. Asla kimseye silah doğrultup tetiği çekmem" dedi. Bugün tamamı yayınlanacak röportajın tanıtım videosunda, gerçek bir merminin sette ve silahın içinde ne işi olduğunu bilmediğini ifade eden Baldwin, "Hala inanmakta zorluk çekiyorum. Yaşananlar bana gerçek değilmiş gibi geliyor" diye konuştu.

SİLAHIN GÜVENLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORDU

Daha önce Amerikan basınına yansıyan haberlerde, aktör Baldwin'in ateşlediği silahın, çekimde kullanılmak üzere yardımcı yönetmen Dave Halls tarafından verildiği kaydedilmişti. Halls'ın, Baldwin'e bir silah uzatarak "güvenli" diye seslendiği, ifadesinde silahta gerçek mermi olduğunu bilmediğini söylediği mahkeme kayıtlarına yansımıştı.
Aktör Alec Baldwin, 21 Ekim'de New Mexico eyaletinde "Rust" isimli filmin çekimleri sırasında kullandığı silahla 42 yaşındaki Görüntü Yönetmeni Halyna Hutchins'in ölümüne neden olmuş, aynı olayda 48 yaşındaki Yönetmen Joel Souza da omzundan yaralanmıştı.

Avusturya'da bir cerrahın ameliyatta hastanın sol ayağı yerine sağ ayağını kesmesi, iki gün sonra ortaya çıktı. Mahkeme 43 yaşındaki cerrahı, bariz ihmalden suçlu buldu ve doktora 41 bin TL (2 bin 700 euro) para cezası kesildi.Geçen Mayıs ayında Freistadt'daki kliniğe yatan hastanın, ameliyat öncesi yanlış ayağı işaretlendi. Hata, rutin bandaj değişimi sırasında fark edildi ve aynı hastaya bu kez diğer ayağının da kesilmesi gerektiği söylendi.

YANLIŞ AYAĞI KESTİ

Ameliyata giren cerrah, hastanın sol yerine sağ ayağını kesti. İki gün sonra gerçek ortaya çıktı. Olayın gerçekleştiği dönemde kliniğin yöneticisi bir basın toplantısıyla özür diledi ve hatanın "bir dizi talihsiz olaylar zincirinin sonucu" meydana geldiğini savundu. Mahkemeye çıkarılan cerrah da, ameliyathanedeki emir komuta zincirinde sıkıntı yaşandığını ifade etti.

"BİLMİYORUM" DEDİ

Doktor, neden sol yerine sağ bacağı kesim için işaretlediği sorusuna ise "Gerçekten bilmiyorum" yanıtını verdi. Mahkeme 43 yaşındaki cerrahı, bariz ihmalden suçlu buldu ve 41 bin TL (2 bin 700 euro) para cezası verdi.

Instagram modeli ve dövme tutkunu olan Amber Luke, gözüne yaptırdığı için 3 hafta kadar geçici körlük yaşamıştı.

Yeni maceralar peşinde olduğunu daha önce de belirten genç kız şimdi de alnından başlayıp yanağına kadar inen siyah çizgi şeklinde yaptırdığı dövmeyle çıktı karşımıza. Her yerini dövmeyle kaplayan genç fenomenin boş kalan tek yeri yüzünün bir kısmı.

2 -Paris, Fransa ve Singapur

3- Zürih, İsviçre

4- Hong Kong, Çin

5- New York, ABD

6- Cenevre, İsviçre

7- Kopenhag, Danimarka

8- Los Angeles, ABD

9- Osaka, Japonya

 Azerbaycan Sınır Hizmetleri komutanlığına bağlı askeri bir helikopter, tatbikat sırasında düştü. Kazada ölü ve yaralıların olduğu belirtildi.

Bugün saat 10:40 sularında Khizi bölgesindeki Garaheybat hava sahasında yapılan eğitim uçuşları sırasında Azerbaycan Devlet Hudut Teşkilatı'na ait bir askeri helikopter düştü.

ÖLÜ VE YARALILAR VAR

Azerbaycan Devlet Sınır Hizmeti ve Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, askeri bir helikopterin eğitim uçuşu sırasında düştüğü kaydedildi. Açıklamada, "Devlet Sınır Hizmeti'ne bağlı askeri helikopter, Hızı bölgesindeki Garaheybet Askeri Havaalanında eğitim uçuşları sırasında düştü. Helikopter mürettebatı arasında ölen ve yaralananlar var" ifadelerine yer verildi.
Devlet Sınır Hizmeti ve Başsavcılık yetkililerinin olay yerinde olduğu ve olayla ilgili ortak soruşturma yürütüldüğü aktarıldı.